Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları (MESEM)

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 45 (MESEM)

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 45 Meb Yayınları (MESEM)” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 45 (MESEM)

Biraz durdu. Sonra işe az daha tav vermiş olmak için;

“Feyzi Bey, Feyzi Bey” dedi, “bu, kahvede durup hesap halletmek değil, can pazarı kardeşim, herkes kendi başının derdine düşmüş. Denize düşen yılana sarılır.”

Feyzi Bey gülümsedi:

“Yok hacım” dedi, “elbet dediğin doğrudur. Sen yalan söyleyecek değilsin ya! Ben latife ettim.” Dinleyenlerden biri;

“Öyledir, öyle” dedi, “Faik’in hakkı var.”

Sustular. (…)

“Rüstem, bir ateş” diye kahveci çırağına bağırdıktan sonra lakırdıyı olduğu yerde bırakmak isteyerek;

“Ben” dedi, “yalan söyleyecek değilim ya, gözümle gördüm. Ana-baba günü, mahalakallah… diyelim, hadi ben yanılıyorum, beş yüz bin olmasın, iki yüz bin de olmasın; yüz bin kişi vardı ya… Yüz bin kişi az mı?”

Dinleyenler, gene sustular.

Faik Efendi, sonra fena halde saracaklarını ve bu işin bitip tükenmeyeceğini bildiğinden, işi kabul ettirmeye çalışıyordu. Salkım ağacının kütüğüne dayanmış askeri eczacı Remzi Efendi hiç gülmeyen yüzüyle yavaş sesle sordu:

“Köprü bu kadar adamı nasıl kaldırır” dedi, “hikmet!”

Faik Efendi yeniden söze başlandığına sevinerek;

“Şey” dedi, “ya… O zaman biz de şaşmıştık. Sonra oturduğumuz bostanda bir tersaneli vardı, ben ona sordum, o dedi ki, dubaların zincirleri paslanmış, bel kalınlığında midye tutmuştur. Direk gibi. Dubalar delinse de suyun üstünde durur.”

Dinleyenler, gülüştüler. Faik Efendi işin biraz fazla kaçtığını anlar gibi oldu, kaşlarını oynattı. Oturanların yüzlerine baktı:

“Ya!..” dedi. “Böyle şeye inanmak olur mu? Biz de o zaman inanmamıştık. Ancak Remzi Efendi’nin buyurduğu gibi bir hikmet var ki, duruyor.”

Remzi Efendi derin derin içini çekerek;

“Ya, hikmet” dedi… Ondan sonra iki kişi de içlerini çekerek, acıklı acıklı;

“Dünya bu…” dediler.

Yeniden susuldu. Faik Efendi biliyor ki saracaklar, hem de fena saracaklar. Biraz durduktan sonra, dayanamayarak;

“Yok, ama” dedi, “valla saracaksınız… Olmaz ki… İnsanı lakırdı ettiğine de pişman edersiniz. Feyzi Bey, canım, valla sen yapıyorsun.”

“Benim bir şey dediğim var mı?”

“Ben bilirim” dedi, “sen yüz bin kişiye razı oluyor musun?”

Feyzi Bey başı ile “olmam” diye işaret etti. Faik Efendi “yetmiş bine” diye sordu. Feyzi Bey gene razı olmadı.

“Peki, elli bin kişiye diyeceğiniz, yok ya!”

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 45 (MESEM) ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!