Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 129 Cevapları Öğün Yayınları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Öğün Yayınları Sayfa 129 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 129 Cevapları Öğün Yayınları

Yatağına girdiği zaman ve ilk defa olarak Emine ile Mehmet’i düşündü. İlk defa olarak kendini onları düşünmeye lâyık buluyordu ve onların da kendisini şu bulunduğu halde düşünmesini istiyordu.
Fakat bu kadarı yetmezdi. Küçük Ağa çok daha büyük başarıların peşinde ölümü göze alacak, hiçe sayacak ve bir gün: “İşte şunları, şunları yapan benim, ben yani İstanbullu Hoca! Kaldırın artık, şu vur emrini, kaldırın şu idam hükmünü de Eminem’le Mehmet’imi görmek hakkını kazanayım.” diyecek hale gelmeye çalışacaktı.
Şimdi pek dertli değildi. Emine’nin geçim sıkıntısı çekmeyeceğinden emindi.
Asıl önemlisi de, artık içi rahattı. Çünkü nerede bulunması gerekse orada bulunduğuna bütün kalbi ve kafası ile inanıyordu. Artık yaratılışının sebebine ihanet etmediğinden, can borcunu, fitresini ödemekte olduğundan emindi.
Küçük Ağa şafağa yakın girdiği yatağında, ağzında ekmek doğrayıp içtiği bir kâse sütün tadı, bu inancı ile güvenini ilk defa açık açık düşünüyor ve Çolak Salih’i minnetle hatırlıyordu.
Küçük Ağa, er veya geç, yolunu değiştirecekti. Bunu çekinmeden iddia edebilirdi. Fakat bu işin bu kadar çabuk, böyle kolay ve hayırlı olması Salih’in yüzündendi ve uykuya varıp gitmeden önce Emine ile Mehmet’ini değil, Salih’in yanına gelişini, Salih’le geçen günlerini düşündü. Şimdi ona lâzım olan kuvvet ve dayanak bu idi.
İnsana zamanı da vakti de unutturan tipili bir günde yayla boğuk havlama ve ulumalarla ayaklanmıştı. Yö- rüklerle Küçük Ağa’nın on adamı köpeklerin peşine düştüler ve sırtta, çamlığın bitimindeki yolda Çolak Salih’i buldular. Çolak arkadaşını sırtlamış sallana sallana yürümeye çalışıyordu. Neredeyse yere yığılıverecekti. Tipiden ve açlıktan bitmiş gitmişlerdi. Koca çam kütüklerinin çatır çatır yandığı ocağın, yanındaki şiltelere uzattılar. Ayakkabılarını çıkartıp yıkadılar, her taraflarını ovdular. Kendilerine gelmişlerdi, ama yine de konuşacak halleri yoktu. Birer çanak tarhana çorbasını zar zor içtikten sonra uykuya daldılar, ertesi sabah geç vakit uyandılar.
Küçük Ağa sordu:
— Kimsiniz, nereden gelip nereye gidersiniz?
Salih bunlara yalan yanlış cevaplar verdi. Anlaşılan bu iki sakat adamın garip kimseler olduğu idi. Eğlenmek de istemiyor, hemen yola koyulmayı düşünüyorlardı. Küçük Ağa:
— Hava az yumuşasın gidersiniz, dedi.
Salih ertesi sabah çivi gibiydi ve kafasına koyduğu iş için fırsat aramaya başladı. Öğle yemeğinden sonra da Küçük Ağa’yı odasında yalnız otururken yakaladı:
— Az konuşalım derim Ağa, müsaaden var mı?
— Hay hay, geç otur.
Salih oturdu. Küçük Ağa’ya değil, başını yana çevirmiş, duvara bakıyordu.
— Söyle bakalım, bir şey mi isteyeceksin?
Salih birdenbire iç cebinden tabancasını çıkarıp önüne koydu. Küçük Ağa şaşalamıştı, fakat asıl şaşkınlığı Salih:
— Ben İstanbul’lu Hoca ile konuşmak isterim, deyince duydu ve sarardı. Salih rahatlamıştı:
— Beni tanımadın Hoca Efendi. Ben Akşehir’denim. Çolak Salih derler bana. Kuvva’danım. Yollara seni vurmak için düştüm. Bilin işte, emir böyle. Amma Reis Bey de, Ali emmi de seni vurmakla Kuvva’nın eline bir şey geçmeyeceğini eyi bilirler, ben de onlara güvenirim. Sonra, yüzbaşının sandığı gibi, gari senin Kuvva’ya bi mazzaratın da dokunmaz. Ama deriz ki faydan olur. Allah nazardan saklasın, maşallah aslan gibi de delikanlıymışsın. Kafan gibi bileğin de zorlu görünür. Ben şu sakat, keçe kafalı halimle memleket için çırpınıp dururken senin gayret göstermemen yakışık alır mı? Hani valla haddimi bilmediğimden değel… İçimde taş gibi durduğu için konuşurum. Var yolunu değiştir. Gari halkı irşada mı çalışın, yoksam düşmanla mı, çetecilerle mi vuruşun, orasını sen bilin. Amma birinden birini yap.
Bunu dedikten sonra tabancayı eline aldı ve Küçük Ağa’ya baktı:

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Öğün Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 129 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
11
unlike
2
sad
2
angry
1
clap
0
happy
0
love
0
confused

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!