Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 144 Cevapları Öğün Yayınları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Öğün Yayınları Sayfa 144 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 144 Cevapları Öğün Yayınları

DON KİŞOT

Alonso bekar, uzun boylu, zayıf, soylu bir kişidir. İspanya’da Mancha’da zengin şövalyelerin hikâyelerini okuyarak yaşamını sürdürür. Okuduğu bu hikâyelerden çok etkilenir. Bir gün aklını yitirir ve şövalyeliğin yeniden oluşması gerektiğine inanır. Mahzeninde bulunan mızrağı, kalkanı ve zırhı kuşanır. Zayıf olan atını da heybetli bir at olarak görür. Kafasına da miğfer niyetine bir berber çanağı geçirir, yollara düşer. Sözde tutsak olan prensesleri kurtarmak ister. Bir hana gelir. Bu han ona bir şato gibi görünür. Hancı, Alonso’nun deli olduğunu anlar ve ona şövalye unvanını verir. Alonso, Don Kişot ismini kullanmaya başlar. Yanına aldığı köylü Sancho ile yollara düşer. Okuduğu kitaplarda tüm şövalyelerin âşık olduğu bir kız vardır. Don Kişot da kendine soylu sandığı kaba bir köylü kızı seçer. Don Kişot, macerasına yel değirmenleriyle başlar. Onları dev sanır ve onlarla savaşmaya başlar. İki tane koyun sürüsü ile karşılaşır. Onları savaşan iki ordu zanneder. Zayıf olan koyun sürüsünün yanında savaşmaya başlar. Koyunları telef eder. Koyunlarına saldırıldığını gören çoban, Don Kişot’u döver. Başından birçok macera geçtikten sonra köyüne döner ve burada biri tedavisine yardımcı olur. Don Kişot tekrar soylu bir insana dönüşür. Bir gün hastalanır, yatağa düşer ve ölür.

(Romandan alınan aşağıdaki bölümde, okuduğu hikâyelerden etkilenen Don Kişot’un şövalye olduğuna inanması anlatılmaktadır.)

Mancha ilinin köylerinden birinde; Kişot adlı pek zengin olmayan bir bey yaşıyordu. Bu bey, zamanının tamamını şövalye hikâyeleri okuyarak geçirir, böylece yapması gereken tüm işlerini unuturdu. Sözün kısası Kişot kendisini okumaya o kadar kaptırdı ki geceleri bile uyuyamaz oldu. Uyumadan sürekli okuduğu için de beyni sulanarak aklı başından gitti. Öyle ki beyni büyülerle, savaşlarla, meydan okumalarla, kavgalarla, işkencelerle çeşitli tutkularla aşklarla ve daha akıl almaz çılgınlıklarla doldu taştı. Kısa zaman içinde de bütün bu hayal ürünü düşünceler ona gerçek görünmeye başladı.
Sonunda kararını verdi. Şövalye olacaktı. Hem de devletin iyiliği için ünlü bir şövalye. Her çeşit haksızlığı, adaletsizliği yok etmek için tehlikelere atılacak, savaşacak, böylece ünü dilden dile dolaşacaktı. Daha şimdiden kendini imparator olmuş görüyordu.
Kafası bu düşüncelerle yüreği bunların verdiği tatlı bir zevkle dopdoluydu. Şimdi bunları artık yaşamına uygulamalıydı.
İlk iş olarak yüzlerce yıllık ve evin bir köşesinde duran paslı zırhı temizledi. Onu güzelce yağladı, eksiklerini giderdi. Zırhın başlığının noksan yerlerini kartonla tamamladı. Bu iş tam bir haftasını aldı. Sonra zırhın sağlamlığını denemek isteyerek kılıcını çekti.
Ama bir haftalık uğraşısı bu hareketle tuz buz oluverdi. Bu, Kişot’u yıldırmadı. Zırhın başlığını kartondan yeniden yaptı. Bu kez sağlam olduğuna karar vererek deneme yapmadı.
Şimdi sıra atına gelmişti. Ahıra giderek atı gözden geçirdi. Zavallı hayvan bir deri bir kemik olmasına rağmen; Kişot’un gözüne bir yarış atı gibi güzel gözüküyordu hatta ondan da üstün. Atına bir isim bulmalıydı, öyle ya! Ünlü bir şövalyenin bindiği savaş atının, üstelik olağanüstü olan bir atın da ünlü bir adı olmalıydı. Ona bir ad bulabilmek için geceli gündüzlü tam dört gün düşündü.
“Rocinante (Rosinante)” adını vermeyi uygun gördü.
Atına güzel bir ad bulduktan sonra kendisine de görkemli bir isim vermek istedi. Bu kez sekiz gün düşündü. Sonunda Don Ki- şot adını buldu. Ama bununla yetinmeyerek her soylu şövalyenin yaptığı gibi kendi adının sonuna doğduğu yerin adını ekledi. Böy- lece Don Kişot de la Mancha (Manchalı Don Kişot) oldu. Bu davranışıyla doğduğu yere ve ailesine onur verdiğine inanıyordu. Bugünden itibaren bu isimle anılacak tarihe bu şanlı adla geçecekti.
Evet. Kişiliğini sağlamlaştırmış, atına bir ad bulmuş, silahlarını parlatmıştı ama iş bu kadarla bitmiyordu. Tüm kalbiyle bağlana-

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Öğün Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 144 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
12
angry
4
unlike
2
happy
2
clap
1
love
1
confused
0
sad

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!