Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 150

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 150 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 150

1. Kitapçılara veya kütüphanelere gittiğinizde en çok hangi bölümlerdeki kitaplara yöneliyorsunuz? Niçin?

  • Cevap: Ben genellikle romanların Dünya klasiklerinin olduğu kısımlara yönelirim. Çünkü romanlarda anlatılan hayatlar bana çok aşırı ilgi çekici gelir. Macera romanlarına ise ayrı bir ilgim vardır.

2. Başkalarının başından geçmiş olayları bir romanda okuyan veya bir filmde izleyen insanın yaşamına bunların katkı sağlayacağını düşünüyor musunuz?

  • Cevap: Evet , düşünüyorum. Çünkü bence roman veya filmler gerçek yaşamlardan da beslenmektedirler. Onların bu yapısı aslında bizlerin de bu anlatılardan örnek almamız gereken şeylerin olduğunu da bizlere göstermesi bakımından değerlidir.

Roman, 1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydının Nazilli kazasına yakın Kuyucak köyünü basan eşkıyaların bir karı kocayı öldürmesiyle başlar. Bu cinayeti araştırmak üzere köye gelen Kaymakam Salâ- hattin Bey, öldürülen ailenin oğlu olan Kuyucaklı Yusuf’u görür. Kimsesiz kalan ve yaşı henüz küçük olan Yusuf’u Kaymakam sahiplenir ve yanına alır. Kaymakamın Muazzez adında bir kızı vardır ve Yusuf bu kızla beraber büyür. Kaymakamın eşi Şahinde ise Yusuf’tan pek hoşlanmaz ve onunla ileri geri konuşmaktan hiç geri durmaz. Yusuf çok zeki olmasına rağmen küçük yaşta yaşadığı olaylar onu sert ve içine kapanık biri hâline getirir. Yusuf yetişkin bir delikanlı, Muazzez de çok güzel bir kız olur. Yusuf her zaman Muazzez’in üstüne titrer. Bir gün Yusuf, arkadaşı Bakkal Ali ve Muazzez, bayram yerine gider. Bir süre sonra Fabrikatör Hilmi Bey’in oğlu Şakir de gelir. Şakir; kasabadaki herkese yaka silktirmiş, sevilmeyen, hovarda bir gençtir. Yusuf, bayram yerinde Muazzeze yanlış bir davranışta bulunduğu için Şakir’i döver. Yediği dayak yüzünden çok öfkelenen Şakir, Muazzez’i almaya ahdeder. Bütün işlerinde yanında olan Hacı Etem’le birlikte bir plan kurar ve bir şekilde babasına Kaymakamı borçlandırır. Bu borç yüzünden Muazzez’i Şakire gelin edeceklerini duyan Yusuf, arkadaşı Bakkal Ali’nin yanına gider. Durumu Ali’ye anlatır ve ondan borç para ister. Hatta onun iyi bir insan olduğunu bildiği için Muazzezde evlenmesinin makul olabileceğini söyler. Ali buna çok sevinir. Yusuf, Ali’den aldığı parayla Şakire olan borcunu öder.

Aşağıda, borcunu ödedikten sonra Yusuf’un içinde bulunduğu ruh hâlinin anlatıldığı bölümü okuyacaksınız.

Bugünün akşamında Yusuf, Çınarlı Kahvede Hacı Eteme üç yüz yirmi lirayı teslim etmiş ve senedi geri almıştı. Kahveden çıkınca yağmurun altında sokaklarda dolaştı. Çizmeleri topuklarına kadar çamura batıyor ve ayağını kaldırdığı zaman bıraktığı çukura kirli sular doluyordu.

Karanlık ve dar yollarda, ellerinde cam fenerlerle, komşudan dönen kadınlara ve birkaç sarhoşa rastladı. Yavaş yavaş kasabanın dışına kadar uzanarak Büyükçay’ın kenarına geldi. Uzun bir tahta köprü dereyi bu noktada aşıyor ve Havrana Kemere gidecek arabalar bunun üstünden geçiyordu. Köprünün iki tarafında büyük çınarlar vardı. Hafiflemiş olan yağmur tekrar hızlandığı için Yusuf bu çınarlardan birinin altına sığındı. Tahta köprü iki tarafta taş rıhtımlara dayanıyor ve köpürerek gelen çamurlu sular bu rıhtımın önünde gürültü bir anafor yapıyordu. Bulutların göstermediği bir ay ortalığa pek hafif bir ışık dağıtıyor ve iri yağmur damlaları derenin yuvarlanan sularına düşerek orada küçük ve hemen kaybolan halkalar bırakıyordu. Yusuf sırtını büyük çınarın gövdesine dayayarak gözlerini gecenin içine dikti. Derenin öte yakasındaki ağaçlar; şehre doğru uzanan ve üzerindeki su birikintileri yer yer parlayan çamurlu yol; zaman zaman alçalıp koyulaşan ve yükselip açılan bulutlar, birbirine karışmış, birbirlerinin içinde kaybolmuş gibi görünüyorlardı. Sanki tabiatta bu anda müstakil hiçbir şey yoktu. Yusuf kendini de bu muazzam ve yekpare geceye yapışık sandı ve korkuyla ür- perdi. Islak ellerini yüzünde dolaştırdı. Kirpiklerinden yanaklarına yağmur suları süzülüyordu. Yaptığı hareketler

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 150 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!