Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 284

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 284 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 284

1. Bilimsel içerikli yazılar okumaktan hoşlanır mısınız? Niçin?

  • Cevap: Evet hoşlanırım çünkü bu tür metinler bana içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi tanıtmakta her günkü gelişen teknolojiye yabancı kalmamamı sağlamaktadır.

2. Gerard PIEL (Cerart Piel)’in “Yayınsız bilim ölüdür.” sözüyle ilgili düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.

  • Cevap: Çağdaş bilimin ve bilimsel yayıncılığın duayenlerinden Gerard Piel’in ifade ettiği gibi “yayınsız bilim ölüdür”. Bilimde kendini ifade etmenin tek yolu yayındır. Bilim insanlarının temel sorumluluğu bilimsel anlamda ilgili alanda topluma katkı sağlamasını hedefleyen araştırmalar yapmak olduğuna göre, bir araştırmadan herhangi bir yayın çıkmaması halinde ilgili araştırmanın topluma katkı sağladığı tartışılmaya başlar.

Deyimler, toplumların hayata ve olaylara bakış açısını, düşünce dünyasını yansıtması açısından her dil için önemlidir. En önemli kaynağı söz konusu millet olan deyimler, aynı zamanda çeviri ögeler olarak da bir dilden başka bir dile yerleşebilmektedir. Bu durum daha çok kültürel açıdan yakın ilişkiler içinde olan topluluklar için geçerlidir. Farklı kültürler arasında ortak veya benzer anlatıma sahip ortak sözlerle kurulan deyimlere de rastlanır. Bu türden deyimlerin ortaya çıkışı çeviri olarak değil farklı toplulukların benzer olayları benzer biçimde tanımlaması olarak açıklanmaktadır. Bu çalışmada bir kültür için son derece önemli bir dil malzemesi olan deyimler ele alınmıştır. Çinceden çevrilen Uygurca metinlerde görülen “agız, “köz” ve “yüz” sözcüklerinin yer aldığı deyimler karşılaştırmalı olarak incelenmiş, Uy- gurcada “agız”, “köz” ve “yüz” sözcüklerinin yer aldığı deyimlerin Çince- deki durumları ele alınmış çeviriler sırasında bir başka sözün kullanılıp kullanılmadığı araştırılmıştır. Deyimlerin, söz konusu topluluklara ait değerler olduğu düşünüldüğünde, çeviri metinlerdeki deyimlerin tespiti ve çeviri yoluyla mı uyarlama yoluyla mı dile kazandırıldığının ortaya koyulması önemlidir. Zira deyimlerin çevrilmesi işi hiç de kolay değildir. Farklı kültürler söz konusu olduğunda kelime kelime çeviri her zaman istenen anlamı vermeyebilir. Örneğin Türk kültüründe önemli olan ve deyimlerde kullanılan anne (ana), baba vb. akrabalık adları ile at, deve vb. hayvan adlarının her kültürde deyimlerde kullanılma sıklığı aynı değildir. Dolayısıyla Türkçede bu sözlerden oluşan deyimlerin bire bir çevirisi Türkçe konuşuru üzerinde yaptığı etkiyi yaratmaz. Bu nedenle çeviri metinlerde deyimlerin incelenmesi önemlidir. Böylelikle çeviri metinlerin kültürü yansıtıp yansıtmadığı konusunda fikir ortaya atmak mümkün olabilecektir. Temel söz varlığının en önemli temsilcilerinden olan organ adları, her dilde olduğu gibi Türkçede de deyim ve atasözlerinin kuruluşunda önemli olmuştur. Geçmişten günümüze özellikle başta bulunan organ adları ile kurumuş deyimlerin sayısı çok fazladır. Anahtar Sözcükler: Uygurca, deyim, organ adları, çeviribilim Uygurlarda Çeviri Faaliyetleri Uygurlar 8. Yüzyılın ortalarıyla birlikte yaygın olarak Manihaizm, Budizm inanç sistemlerini kabul ederek bu dinleri daha iyi öğrenebilmek ve böylelikle dinin daha hızlı yayılmasını sağlamak amacıyla çeviri faaliyetlerine giriştiler. Bu dönemde Çince başta olmak üzere Sanskritçe, Toharca, Soğdcadan çok sayıda metin çevrilmiştir. Dini metinlerin çevrilmesi, söz konusu dinin taraftarlarınca desteklenmiş, çoğu zaman “sevap kazanmak amacıyla” ücret karşılığında çeviriler yaptırılmıştır. Bu çeviriler sırasında özellikle yoğun ve soyut anlam içeren bölümlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla kavramların açıklandığı görülür. Pek çok araştırmacı bra askug tsang agılık vb. Uygurcadaki hen- diadyoinlerin sıklığını açıklanma ihtiyacı duyulan bir yabancı sözcüğün Türkçesiyle birlikte vermesi ve zamanla bu tür kullanımların yaygınlaşmasına bağlar. Bu çaba sonunda Uygurcaya çevrilen metinler kaynak dildekilere oranla daha hacimli, uzun olmuştur. Nitekim S. Çağatay’a göre Altun Yaruk adlı eserin Sanskritçe metin oldukça kısa, Çince metin

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 284 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!