9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 93

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 93 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 93

1. Okuduğunuz metinden alınan “Merak etmediklerini Haşmet de bilir, acele etmez, ağırdan alır.”, “Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun, ha?” ve “Biz kim oluyoruz ki veresiye verelim! İki günde topu atarız” cümlelerindeki altı çizili kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.

• Cevap:

ağırdan almak: gizli bir amaçla bir işte yavaş davranmak, işi savsaklamak, yapmaya gönülsüz davranmak, işi gereken sürede bitirmemek.

rahmet okumak: Tanrı’nın acıması, bağışlaması için yakarmak.

topu atmak: batkınlığa uğramak, top atmak, iflas etmek.

2. Haşmet Bey işten çıktıktan sonra niçin bu kadar çok yer gezmektedir?

• Cevap: Çünkü misafirleri gelecektir ve alış veriş yapmak zorundadır. Bunun yanında eşinin ayakkabısını da tamirciden alması gerektiği için.

3. Metinde hikâyenin kahramanı Haşmet Gülkokan’ın hayatı ile ilgili hangi bilgiler verilmektedir?

• Cevap: Yaptığı iş, aile hayatı, çektiği sıkıntılar, çevresiyle olan ilişkileri, insanların-esnafın kendisine bakış açısı anlatılmaktadır.

4. Haşmet Bey, esnafla konuşurken onlara “gülüm, şekerim” gibi ifadeler kullanmaktadır. Haşmet Bey gibi tatlı dilli olmak, günlük hayatımızda bize ne gibi kolaylıklar sağlar?

• Cevap: İnsanların size samimi davranmasını, size karşı bir saygı ile beraber sevgi de oluşturmasını sağlar.

5. Metinde günlük konuşmaların çokluğu metnin dil ve anlatımını nasıl etkilemiştir?

• Cevap: Metnin sanki kurgu değil de hayatın içinden alınan bir anmış görüntüsü yaratması bakımından samimi ve hoş bir anlatımın olması sağlanmıştır.

6. Haşmet Bey’in kişilik özellikleri ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Böyle birisine günlük hayatta rastlamak mümkün müdür? Açıklayınız.

• Cevap: Haşmet Bey, hayatın zorluklarına göğüs geren, yaşadığı sıkıntıları kimi zaman görmezden gelirken kimi zaman ise bu yüklerin altında ezilen, her şeyi hesaplayan, alış veriş yaparken pazarlık sünnettir düşüncesini taşıyan bir memurdur.

7. Son paragrafta anlatıcı, kendisini de hikâyeye dâhil ederek neyi amaçlamıştır?

• Cevap: Aslında bu yazdığı metnin kurgusal bir metin olduğunu, aslında Haşmet karakteri ile günlük yaşamımızdaki herhangi birinin hayatından bir kesit sunduğunu okuruyla paylaşmaktadır.

8. Öykülemede amaç konuyu olayların içinde sunmak iken betimlemede anlatılanların zihinde bir görüntü olarak canlandırılmasıdır. Sizce okuduğunuz metinde bu anlatım biçimlerinden hangisinin ağır bastığını gerekçesiyle söyleyiniz.

• Cevap: Bence öyküleme ağır basmaktadır. Çünkü olayların anlatımı ön planda tutulmuş, kişiler bazen betimlemelerle sunulurken ağırlıklı olarak öykülemenin bilinçli kullanımının olduğu söylenebilir.

9. Okuduğunuz metinden hareketle dönemin sosyal yaşamıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz.

• Cevap: O dönemlerde günümüzden daha samimi, daha sıcak bir esnaf-müşteri, misafir-ev sahibi ilişkisinin olduğu rahatlıkla söylenebilir.

10. “Elmasım, bu kibar müşteriler içinde ben de var mıyım?” cümlesinde virgül, hitap için kullanılan kelimeden sonra konmuştur. Siz de virgülün, aşağıda belirtilen işlevlerine metinden cümle örnekleri söyleyiniz

• Cevap:

■ Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur. “Sizden istediği karşılık da, yalnız bir güler yüz, bir iki tatlı sözdür.”
■ Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur. “Yaşayışından rastgele bir yaprağını yazarak, iyi bir adam, doğru bir adam olan Haşmet Gülkokan’ı siz okuyucularıma tanıtmak istedim ki, günün birinde ona bir dükkânda, bir tanıdığın evinde yahut sokakta rastgelirseniz, yahut bir işiniz düşüp de dairesinde karşısına çıkarsanız, bilesiniz, konuşup görüşesiniz.”
■ Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden  “Aman sayın eşim” dedi,”

■ Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan sonra konur. özneyi belirtmek için konur.
11. Okuduğunuz metinden alınan “Bülbülü an, kafesi yanına koy.” sözü genellikle hangi durumlarda söylenir? Türkçede buna benzer hangi söz kalıpları vardır?

• Cevap: Yani iyi adam lafının üzerine gelir diye bildiğimiz bir atasözünün aklımıza gelmesi gerekir. Burada önemli olan sevilen birinin adının anıldığında hemen ortama girmesidir. Bu da bülbülü anınca hemen de kafesin yanına koyulması atasözünün kullanılmasının doğruluğunu ortaya koyar.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 93 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.