Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 114

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 114” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 114

ÖĞRENDİKLERİMİ UYGULUYORUM

Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplandırınız.

SUS PAYI

Saatçioğlu Hidayet Bey’in Bursa’daki ipek fabrikasında kırk yıllık işçibaşı Hasip Efendi, ölen karısına benzettiği işçi kızlardan biri olan Fotika’ya âşık olur. Fakat Fotika da daha önce hastalanıp ölen diğer işçi kızlar gibi günlük on dört saatlik, sağlıksız koşullarda çalışmaya dayanamaz, hastalanır. Hasip Efendi, işçi kızların ölümüne kendisinin de sebep olduğunu düşünerek vicdanen rahatsızlık duymaktadır. Doktor ve ilaç masraflarını karşılasa da Ermeni asıllı bir Hristiyan olan Fotika’yı kurtaramaz. Yolda karşılaştığı papaz, Hasip Efendi’ye Avrupa’daki fabrikaların çalışma saatlerinden ve koşullarından, işçi ücretlerinden, kanunlardan ve Saatçioğlu’nun hilelerinden bahsederek genç kızları fabrikanın öldürdüğünü ve öldürmeye devam edeceğini söyler. Hasip Efendi, akşam Saatçioğlu Hidayet Bey’in gelmesini bekler.
Hasip Efendi, akşam, fabrika sahibi Saatçioğlu Hidayet Bey’in gelmesini bekledi. Saat on birdi; her zamanki gibi zeytin rengi kupası kaldırımlar üzerinde, kara rağmen gür bir ses çıkararak dairenin önünde durdu. Sahi o ne sevimsiz bir adamdı; şimdiye kadar bunu niçin bu derece fark etmemişti?
İri karnı, yassı vücuduyla sonra kavun kafası, mini mini kirpiksiz gözleriyle Hidayet Bey, kurşun kalemleri üzerindeki hayvan resmine, timsaha benziyordu. Hesaplara baktılar, iş üzerine birçok konuştular, gidiyordu. Hasip Efendi kayıtsız gibi pencereden bakarak garip bir sesle “Fotika öldü!” dedi; sonra odada garip uyumla inleyen kendi sesine de yabancı kaldı. Öbürü hatırlamadı: “Fotika mı, dedi, kim o?..”
Hasip, ateş gibi kızardı, hiddetle cevap verdi:
— Burada çalışan bir kız, güzel bir kız, altı aydır yatıyordu…
Hidayet Bey: “Ya? Öyle mi?” dedi, kapıya doğru yürüdü. İşçibaşı yerinden kımıldamadı fakat hâkim bir sesle söylendi:
— Onu burası, bu fabrika öldürdü; her sene bir iki kurban veriyoruz, günahını çekeceğiz.
Fabrikatör döndü, şaşırarak, üzüntüyle memura baktı, sonra mırıldandı:
— Buna biz ne yapabiliriz, hastalık, vakti gelmiş!
— Yok, Efendim yok, ecel değil, hastalık değil!..
Şimdi anlatıyordu! Dün öğrendiklerini, düşündüklerini hiç saklamayarak en şiddetli kelimeleri kullanmaktan çekinmeyerek söylüyordu, öteki ayakta; susuyor, dinliyordu.
Mangalı küllenmiş bu soğuk, karanlık odada Hasip hep camdan; yağan kara, Fotika’nın mezarını örten iri kara bakıyordu; Saatçioğlu bir cevap bulmak, bir şey söylemek arzusuyla hâlâ duruyor, arıyordu. Hasip’i kolundan tutup bir işçi kızı gibi sokağa atmak kolay değildi; çünkü iş zamanı fabrika ustasız kalacaktı; çünkü bu fikirlerle, bu isyan fikirleriyle kovulan adamlardan daima çekinmek lâzımdı. Şimdi yapılacak muamele uysallık, durmak ve beklemekti. İşte bu düşünce ile döndü, kapıyı açtı ve yavaş bir sesle:

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 114 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!