Benim Dünyam Düz, Ya Sizin? Hikaye

“Benim Dünyam Düz, Ya Sizin? Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.

Benim Dünyam Düz, Ya Sizin? Hikaye

Birçok insan gelmiş geçmiş bu dünyadan. Bazıları adını tarihe, bilime kazırken bazıları da sadece arkadaş çevresi kadar tanınan bir insan olmuş. Çok tanınan insanlara bir öncelik de tanınmamış, kolaylık da sağlanmamış. Hepsi kendi emeğiyle, başarısıyla, çalışmalarıyla istedikleri seviyeye gelebilmişler. Kimileri çalışmasını kanıtlamak için çatılardan atlamış(Nikola Tesla gibi),kimileri okulunu bırakıp ilgilendiği alana yönelmiş, kimileri canı pahasına savaşa gitmiş ve dahası… Dolayısıyla bilim diye adlandırdığımız kavram insanların merak edip sorgulamasıyla başlamış. Zeynep’in de merakı bu bilim insanları sayesinde oluşmuştu.
Zeynep, bu sene 7. sınıfa başlamış meraklı bir kızdı. Araştırma yapmayı çok sevmezdi aslında ama ilgisini çeken bir düşünce olursa ne yapar eder onunla uğraşırdı. Bir düşüncesi vardı: Bilim yanılarak ilerler. Buradan yola çıkarak hiçbir şeyi araştırmadan doğru kabul edemeyeceğine karar verdi. Belki de bilimi o yanıltabilirdi. İşte bu düşünce onun için güzel bir araştırma konusuydu. Zeynep bir gün annesi ve babasıyla sokakta yürüyüşe çıktı. Daha sonrasında da bir çay bahçesinde oturdular. Babası ile havadan sudan konuşurken babasının bir düşüncesi dikkatini çekti. Babası “Dünya düz olabilir mi?” demişti. Acaba babası neden böyle düşünmüştü? Önce neden böyle bir düşünceye kapıldığını öğrenmeliydi. Babası havalimanında çalışıyordu. Bir gün arkadaşlarıyla sohbet ederken arkadaşlarından biri bu düşünceyi dile getirmişti. Babası önce bu düşünceyi saçma bulmuş ama daha sonrasında aslında mantıklı olabileceğine karar vermişti. Düşüncelerini kafasında netleştirince kızıyla da bu fikri paylaşmak istemişti. Zeynep, babasının anlattıklarını bir düşündü. Acaba bu gerçek olabilir miydi? Gerçekten de dünya düz olabilir miydi? Daha da önemlisi acaba Zeynep bilimi yanıltabilecek miydi? Şu ana kadar okulda işlediği derslerde ya da kendi öğrendiği herhangi bir bilgide böyle bir düşünceye hiç rastlamamıştı. Bir karar vermişti: Bu onun yeni araştırma konusu olacaktı. Babasının da anlattıklarını düşünerek bu işin üzerine gidecekti. Önce konuyla ilgili bilgi sahibi olmalıydı. Eve gelince hemen bir araştırma yaptı. Araştırmalarında birçok şey buldu. Dünya’da yaklaşık 6 milyon Amerikalı, dünyanın düzlüğü konusuna inanıyormuş. Ama Amerikalıların dışında da düz dünya teorisine inananların olduğunu düşündü.
Mesela babası ve belki de daha birçok insan… Bu kişiler de tıpkı bilim insanları gibi birçok çalışma yapıp uğraş göstermiş. Astronotların oyuncu, fotoğrafların yalan olduğunu savunuyorlarmış. Düz dünya teorisine inanan Amerikalılar farklı insanları da bu konuya inandırmak için kampanyalar yürütüyorlar, konferanslar düzenliyorlarmış. Hatta düz dünya cemiyetinden birisi roket yapıp roketini uzaya göndermeye çalışmış ama başarılı olamamış. Zeynep’in aklı iyice karışmış. Bu kadar bilim insanı yalan mı söylüyordu? Yoksa dünyanın düz olduğu düşüncesi mi yanlıştı? Bu düşünceyi biraz daha detaylı araştırdıktan sonra öğretmenine danışan Zeynep’i öğretmeni gayet normal karşılayıp niye böyle düşündüğünü sormuş. Zeynep de kendi sebeplerini açıklamış. Yoksa o da bir düz dünya araştırmasına mı başlamıştı? Bu düşünce onun aklını çok kurcalamıştı. Artık inanıyordu: Dünya düz de olabilirdi…
Fen öğretmenine bu konuyu açıkladıktan sonra en yakın arkadaşlarının da onun arkasında durabilmesi için arkadaşlarını, düz dünya teorisine inandırmayı başardı.
Daha sonrasında bu bilgiyi İngilizce öğretmenine de söyledi. Bazen fen öğretmeni bazen İngilizce öğretmeniyle pek çok kez bu konuda tartıştı. Bu teoriyi kanıtlamak için bir maket tasarladı. Bu maketi, sınıfının ve öğretmeninin gözü önünde sundu. Her gün ona sorulan soruları çürütmeye çalıştı. Bazı cevap veremediği sorular için çizim yapıp ya da maket yapıp getiriyordu. Düşüncesini desteklemeyen arkadaşlarının ilk tepkisi genelde şu şekilde oluyordu: Bize yalan mı söyleyecekler? Belki de evet… Bize neden yalan söylemesinler ki?.. Düz dünya teorisine 6 milyon kişi inanırken geoit dünyaya milyarlar inanıyordu. Ama kimse şunu sorgulamıyordu: İnanıyor muyuz, inandırılıyor muyuz? Bize bunu öğretiyorlar. Eğer bize dünyanın düz olduğu öğretilseydi buna inanırdık diye düşündü Zeynep. Sonuçta geçmiş zamanlarda yaygın olan düşünce dünyanın düz olduğuydu. Sonrasında küre olduğunu iddia etmişlerdi. Bilim bir kere yanıldıysa ikinci kez niye yanılmasın? Zeynep her geçen gün bu konuyla ilgili yeni şeyler öğrenmeye çalışıyor, kendini geliştiriyordu. Artık buradan dönemezdi. Bu teoriye inanıyorsa kanıt bulması, çaba gösterip bir şeyler yapması gerekiyordu. O zaman farklı yöntemler denemeliydi.
Bu sefer elinde yazılı bir şeyler olsun istiyordu.
Savunduklarını anlatan bir yazı. Belki de kendini anlatmanın en iyi yolu kendisinin kaleme aldığı bir yazıydı. Zeynep, bir dergi hazırlamayı düşünerek bu fikrini öğretmenleriyle de paylaştı. Dergisinin hazırlık sürecinde babası onun en büyük destekçisi olmuştu. Gece gündüz en güzel metinleri yazmak için uğraştılar. Bastırmak için heyecanla kırtasiyeden çıkarken dergisi elindeydi. Zeynep çok mutlu olduğunu hissediyor, mutluluktan havalara uçuyordu. Sonraki gün okula giderken dergisini de götürdü. Derginin konusu tabii ki düz dünyaydı. Dergisini öğretmenlerine gösterdi. Herkes çok beğenmişti. Sadece derginin konusunun çok doğru olmadığını söylüyorlardı.
Düz dünyaya başka inananlar da vardı. Artık bu bir araştırma konusu değildi, tartışma meselesiydi. Gerçekten nasıl bir dünyada yaşıyorduk? Yıllardır bu konu insanların dilinden bir türlü düşmemişti. Artık kime inanacağını şaşırmıştı Zeynep. Zeynep dünyanın düz olduğuna inanmak için son bir yolunun kaldığını düşünüyordu. O da: Kendi gözleri ile bunu görmekti.
O kadar heveslenmişti ki Zeynep, sadece dünyanın gerçekten düz olduğunu kanıtladığında neler olacağını hayal ediyordu. Belki de dünya düz değildi ama o çok inanmıştı. Kim bilir belki de Zeynep düşünceleriyle ya bilimi yanıltacaktı ya da bilim insanlarının araştırmaları onu ikna edecekti. Bu düşünceye sahipken bilim insanlarına saygı duyuyor ve haklarında asla kötü bir yargıda bulunmuyordu. Aslında Zeynep tahminlerinde hatalı çıksa bile üzülmeyecekti. Çünkü insanlar hiçbir şey düşünmezse bilim ilerleyemezdi. Zeynep de düşünerek bilime bir katkı sağlamayı hedefledi. Artık onun tek hayali, hedefi vardı: Zeynep de bir gün uzaya çıkmalıydı.
Doğru ya da yanlış; insanın her zaman bir hayali, bir düşüncesi olmalı. Zeynep gibi, hayatta tereddüt ettiğimiz konuları araştırmak, kendimiz ve insanlık için büyük bir gelişme olabilir. Saçma demeyin, düşüncenizin üzerine gidin ve araştırın. Kim bilir belki bir gün araştırırken dünya gerçekten düz olarak karşınıza çıkar…

“Benim Dünyam Düz, Ya Sizin? Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.