Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Hikaye

Bir Oyuncağın Gözünden Sevgi Hikaye

Bir Oyuncağın Gözünden Sevgi Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.

Bir Oyuncağın Gözünden Sevgi Hikaye

Ben Karamel. Bir oyuncak bebeğim. Kıpkızıl bukle bukle saçlarım, üstü kadifeden, altı dantelli, kahverengi bir elbise vardı üstümde. Ayağımda da bir çift beyaz çorap. Kafama kahverengi kocaman bir fiyonk yerleştirmişlerdi. Gözlerim açık kahverengiydi. Daha yeni gelmiştim bu dükkâna, cam bir rafın üstünde öylece bekliyordum. Satılmaya hiç niyetim yoktu. Bir gün üstü başı pespembe bir çocuk geldi. Tüllü kabarık pembe bir elbisesi, benimki gibi bembeyaz çorapları, pasparlak pembe ayakkabıları vardı. Saçı baştan sona örülmüş, ucuna yine pembe bir kurdele bağlanmıştı.
Hafif esmerdi bu kız. Simsiyah saçları ve yemyeşil gözleri vardı. Annesinin elini çekiştiriyor ve beni istiyordu. Annesi “Hayır!” deyince bir çığlık attı ve “Onu istiyorum!” dedi. Saçları sonradan boyandığı belli olan kadın, zaten kırışık olan yüzünü daha da kırıştırarak kaşlarını çattı ve “Tamam!” dedi. Sonra üstümdeki etikette yazan parayı kasada bekleyen görevliye verdi ve beni işaret etti. Çok şaşırmıştım. Beni bu kız satın alıyordu. Görevli adam uzanıp beni raftan indirdi ve kıza verdi. Kız beni yırtıcı kuş gibi kavradı sonra da göğsüne bastırdı. Eve varana kadar da bırakmadı.
Kapıdan girdiğim an gözlerim kamaşmıştı. Tavandan kocaman altın sarısı avizeler sarkıyordu. Salonun ortasında bembeyaz bir sehpa göze çarpıyordu. Sehpayı çevreleyen kocaman gül desenli koltuklar neredeyse tüm salonu kaplıyor gibi görünüyordu. Perdeler de koltuklarla uyumlu olarak gülkurusu rengindeydi. Kız beni elinden bırakmadan merdivenleri uçarcasına çıktı ve yine pespembe bir odaya daldı. Burasının da salondan kalır yanı yoktu. Benimle birlikte yatağına atladı. Artık bu gösterişli yaşama alışmıştım. Kızın adını da öğrenmiştim. Gülperi’ymiş. Annesi ona hep öyle sesleniyordu. Bana da “Karamel” ismini takmıştı. İsmimi sevmiştim. Gülperi, her akşam saçımı tarıyor ve hep benimle ilgileniyordu. Bu ilgi ancak doğum gününe kadar sürdü. Ailesi ona kocaman sarı saçlı, kırmızı kıyafetli bir bebek almıştı.
Kız hediyeyi görünce beni koltuklardan birinin üstüne fırlattı ve yeni bebekle oynamaya başladı. Gece olmuştu. Kırışık yüzlü kadın beni aldı ve Gülperi’nin odasındaki dolabın üstüne koydu. Oradan küçük kızı izliyordum. Yeni bebeğin saçını tarıyordu. Belki de beni unutmuştu. Ya da benimle hiç oynamayacaktı bir daha…
Sabah kapının açıldığını duydum. Bu Gülperi’nin annesiydi. Saçına doladığı bigudiler yürürken birbirine çarpıyor ve şıngırdıyordu. Üstünde mürdüm bir sabahlık, altında da yine aynı renk pelüş terlikler vardı. Bana baktı, sonra Gülperi’ye döndü ve şöyle dedi:
-Karamel’i ne yapacaksın?
Kız:
-Öff, at gitsin anne, zaten hiç güzel değildi! Benim dünya güzeli sapsarı saçlı bir bebeğim var.
O anda beynimden vurulmuşa döndüm. Yani şimdi bir çöp kamyonu beni alıp götürecek miydi? Ağlamak istiyordum ama bir oyuncak olduğum için bunu yapamıyordum. O sarı saçlı bebeğe karşı bir kıskançlık belirdi içimde. Aslında üzülüyordum bir yandan. Belki onun sonu da benim gibi olacaktı. Az sonra hizmetçi kız odaya geldi, beni eline aldı ve kapının yanına koydu. Az sonra geri geldi ve elindeki diğer çöp torbalarından beni çöpe götürdüğünü anladım. Belki hizmetçi kız bana acırdı. Ancak o umudum da söndü. Beni çöp kutusunun kenarına koydu ve gitti. Ertesi gün sarı-beyaz bir kedi musallat oldu başıma. Hem patiliyor hem ısırıyordu. Sonunda elbisemin dantelli kısmını yırtmıştı. Sonra da kulaklarını dikti ve bir şeyden korkmuş gibi hızla uzaklaştı. Kurtulmuştum nihayet.
Güneş ufukta yavaş yavaş batıyordu. Tam o sırada yolda küçük bir kız belirdi. Üstünde her yeri yamalı eski, lacivert bir ceket; altında ise renkleri solmuş turuncu bir etek vardı. Ayağındaki siyah bez ayakkabıların rengi solmuştu. Elinde yeşil küçük bir çanta vardı. Saçları kumraldı ve tepeden küçük bir tokayla tutturulmuştu. Ancak tüm kıyafetleriyle zıtlık oluşturacak bir biçimde bembeyaz bir yüzü vardı.
Gözleri ise aynı benimkiler gibiydi. Çöp kutusuna yaklaştı ve beni usulca tuttu, gözlerime bakmaya başladı. Anlaşılan beni beğenmişti. Sonra saçlarımı okşadı. Çevresine baktı ve yavaşça yürümeye başladı. Tam köşeyi dönmüştük ki, kız bir taşa çarptı ve sendeledi. Ben de elinden o hızla fırladım. İşte o sırada bir araba geçiyordu ve tam ben arabanın altına düşecekken kız muhteşem bir çeviklikle arabanın önüne atıldı ve beni havada yakaladı. Sonra da kendisini karşı kaldırıma attı. Arabadaki adam kornaya basıyor ve homurdanıyordu. Kız ise arkasına bakmadan koşuyordu. Çok şaşkındım, az daha arabanın altında eziliyordum. Beni seven, bana değer veren bu kızı çok sevmiştim. İyi ki bu kız beni bulmuştu. Ben bunları düşünürken bir kapı gıcırtısıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Kız evine gelmişti galiba. Burası gecekondu gibi bir evdi. İçerisi sıcacıktı, yerde birkaç döşek ve gri renkli bir kanepe vardı. Odanın ortasında bir soba yanıyordu. Duvarlar da isten kapkara olmuştu. Kanepenin üstünde kızın ninesi olduğunu tahmin ettiğim yaşlı bir kadın oturmuş örgü örüyordu. Kadın:
-Hoş geldin Sevim’im.
Kız kapıdan girerken beni çantasına attı ve:
-Hoş buldum nineciğim, dedi ve ninesinin yanağına bir öpücük kondurdu. Kadın örgüsüne dalmıştı. O sırada Sevim beni çantasından çıkardı ve kanepenin yanına koydu. Kalktı ve sofrayı hazırladı. Ninesiyle oturup yemeklerini yedikten sonra yaşlı kadın kanepeye yattı, uyudu. Sevim sofrayı toplayıp kitaplarını çıkardı ve harıl harıl çalışmaya başladı. Sonra kalktı, bir kapta sabunlu su getirdi; beni yıkadı ve sobanın yanına koydu. Ben kururken o derslerine çalışmaya devam etti. Arada sırada bana sevgi dolu gözlerle, tatlı gülümsemelerle bakıyordu. İşte bu bana lüks odalardan, salonlardan, cicili bicili elbiseli şımarık çocuktan daha samimi geliyordu. Mutluydum; günlerimiz böyle geçiyordu ve ben, gerçek sevginin tadına varmıştım.

Bir Oyuncağın Gözünden Sevgi Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!