Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 174

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Sayfa 174 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 174

ABD’nin millî uzay politikası; Amerika’nın güvenliğini güçlendirmek, ülkenin uzay alanında liderliğini sürdürmek, özel sektörü sivil uzay uygulamalarında teşvik etmek, uzak millî çıkarları araştırmak ve uzayın serbestçe kullanımında diğer ülkelerle iş birliğine gitmek gibi amaçlardan oluşmaktaydı. Sovyetlerin uzay politikası ise uzay sahasında varlık göstermek ve uzaya hâkim olmak esasına dayanmaktaydı. Ruslar uzayda uzun süre yaşama yöntemlerini geliştirmek için 1971’de ilk uzay istasyonunu Dünya yörüngesine yerleştirdi.

1960-1980 arası dönemde Türk dış politikasının temelini Kıbrıs Meselesi oluşturmuştur. Türk dış politikası Kıbrıs Meselesi etrafında şekillenmiş, diğer dış politik olaylar da bu meselenin parçaları olarak gelişmiştir. Kıbrıs Meselesi’nden doğan sorunlar Türkiye’nin Amerika, SSCB ve Yunanistan ile münasebetlerinin çerçevesini belirlemiştir.

4.4.1. Türkiye’nin ABD ve SSCB ile İlişkileri

Yumuşama Dönemi Türk-Amerikan ilişkilerinde; Küba Füze Krizi, Johnson Mektubu ve Kıbrıs Barış Harekâtı belirleyici olmuştur. Küba Buhranı, ABD’nin aldığı kararların Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye düşürebileceğini gösterince Türkiye’de Amerikan karşıtı hareketler ivme kazandı. Türkiye, bu olayla tek yönlü dış politika izlemenin zararlarını gördü. Ulusal çıkarları konusunda kendi kararlarını alıp sonra müttefiklerine danışmanın daha uygun olacağını anladı. Türkiye, sonraki yıllarda SSCB ile iş birliğinin artırılması, afyon yasağının kaldırılması ve Kıbrıs Müdahalesi ile ilgili konularda ulusal çıkarlarını ön planda tutmayı esas aldı.

ABD Başkanı Johnson’ın gönderdiği ve Türk kamuoyunun içeriğini ancak 1966’da öğrenebildiği mektup, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesini ABD’nin istemediğini göstermişti. Johnson Mektubu, NA- TO’nun Türkiye’nin güvenliğini ne kadar sağladığı sorusunun kamuoyunda tartışılmasına neden oldu. İlk defa Ankara sokaklarında ABD’ye “Go home!” denmeye başlanmıştı. Başbakan İnönü, bir kabine toplantısında “Dostlarımız ve düşmanlarımız bize karşı birleşmiştir.” diyerek ABD’nin tutumunu eleştirmekte ve Türkiye’nin yalnızlığının altını çizmekteydi. Bu olay, Türk dış politikasının çok yönlü bir boyut kazanmasında da önemli bir kırılma noktası oldu. ABD’nin Türkiye’deki askerî varlığına karşı çıkan akımlar güç kazandı. Diğer yandan Türk ordusundaki silahların büyük bölümünün ABD kaynaklı olmasının olumsuzlukları da görüldü.
1974’te düzenlenen Kıbrıs Barış Harekâtı üzerine ABD, Türkiye’ye ambargo uyguladı. Türk ordusunun modernize edilmesi için gerekli askerî yardımlar üç yıl süreyle kesildi. Buna tepki olarak Türkiye, 25 Temmuz 1975’ten itibaren Amerika’nın Türkiye’deki bütün üs ve tesislerine İncirlik hariç olmak üzere el koydu. Türk ordusunda yerli savunma sanayisinin geliştirilmesinin gerekliliği dile getirilmeye başlandı. 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu. 1978’de ABD ambargosunun kaldırılmasıyla iki ülke arasındaki ilişkiler gelişme gösterdi.
SSCB, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Makarios’un takip ettiği bağlantısızlık politikası ve adanın stratejik öneminden dolayı Makarios’u desteklemekteydi. Türkiye’nin adayı ele geçirmesiyle Kıbrıs’ın bir NATO üssü olacağı düşüncesindeydi. Johnson Mektubu, Türkiye-ABD ilişkilerinde bir kırılma noktası oluştururken Türkiye-SSCB ilişkilerinde olumlu bir dönem başlattı. Türk-Sovyet münasebetlerinde barış içinde bir arada yaşama esas alındı. SSCB, Kıbrıs’a dışarıdan yapılacak müdahaleye karşı olmasına rağmen adada iki toplumun varlığını kabullendi. 1970’lerde Türkiye’deki sol örgütlerin Sovyet kontrolündeki sosyalist ülkeler tarafından kışkırtılması ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na SSCB’nin karşı çıkması, Türk-Sovyet ilişkilerinin bozulmasına neden oldu. Ambargo yıllarında Türk-Amerikan ilişkilerinin zarar görmesine rağmen SSCB’ye duyulan güvensizlik, Türk-Sovyet ilişkilerinin gelişmesine engel oldu.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 174 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!