Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 36

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Sayfa 36 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 36

II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan Vietnam Savaşı, Panama ve İran krizleri, Körfez Savaşı ve ABD’nin Irak’a müdahalesi gibi bölgesel kriz ve savaşlar, dünya politikası ve stratejisi içinde üstünlük kurma ve bu üstünlüğü sürdürme konusunda hava gücünün önemini ortaya koymuştur. II. Dünya Sava- şı’ndan sonra ortaya çıkan ve hava gücüne dayanan bu yeni egemenlik kavramı hızla gelişmeye başlamıştır. Deniz gücünün kara gücüne direkt etkisi sınırlıdır, bu sınırlılık hava gücünün kullanımıyla aşılır hâle gelmiştir. Hava gücü, deniz gücünün dayandığı hareket kolaylığından daha fazla bir serbestliğe ve onun ulaşamayacağı noktalara erişme gibi üstünlüklere sahiptir. Hava araçları, devletlerin doğal güvenlik alanları kabul edilen çöl, dağ, deniz gibi engelleri kolayca aşabilmektedir. Hava gücünün üstünlüğüne dayalı görüşün en güçlü savunucuları ABD ve İngiltere’dir. ABD ve İngiltere, tüm Orta Doğu’yu kontrol altında tutmak amacıyla Akdeniz’de ve Hint Okyanusu’nda hava üslerine sahiptir. Bu üslerde sürekli hareket hâlinde bulunan uçak gemileri bulunmaktadır.

II. Dünya Savaşı sonrası araç teknolojisinin (havacılık, balistik ve uzay teknolojisi) hızla gelişmesi ile ortaya çıkan yeni savaş sistemlerinin (nükleer, termonükleer, lazer silah teknolojisi) kurulması, jeostrateji alanında gelişmelerin olmasını sağlamıştır. Bu gelişmeler hava hâkimiyeti ile beraber uzay hâkimiyeti kavramını doğurmuştur. Uzayın gözlem, haberleşme ve istihbarat sistemlerinin yanında antibalistik sistemlerin yerleştirilmesine yönelik olarak da kullanılması ABD ile SSCB arasında ciddi bir rekabet alanı oluşturmuştur. ABD ile giriştiği bu silahlanma yarışı SSCB’nin çöküşünde önemli bir etken olmuştur.

Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra Birleşik Devletler, iç kenar hilal üzerindeki coğrafyayı kontrol altına almak amacıyla hava ve deniz hâkimiyet teorilerini uygulamaya koymuştur. İç kenar hilal üzerinde asıl önemli coğrafya Orta Doğu’dur. Çünkü sahip olduğu enerji kaynaklarının yanında Hazar Havzası’nda bulunan enerji kaynaklarını kontrol etmek açısından da Orta Doğu, Amerika için çok önemlidir. Birleşik Devletler, özellikle bu coğrafyaya ulaşmak için Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu’da deniz, hava ve kara üsleri bulundurmaktadır. Amerika’nın 50 ülkedeki kara, deniz ve hava üssü sayısı 730’dur. Bu üslerde son derece gelişmiş savaş gemileri, savaş uçakları ve uzun uçuşlara imkân sağlayan hava tanker uçakları konuşlandırılmıştır.

Sonuç olarak yalnız bir kuvveti esas alan görüşü teori olarak kabullenmek mümkün değildir. Her üç kuvvet birbirinin tamamlayıcısıdır. Dünya hâkimiyetini kurmak isteyen bir gücün salt kara veya deniz ya da hava gücüyle bunu gerçekleştirmesi mümkün görünmemektedir. Bu, ancak üç kuvvet arasında sağlanabilecek etkin koordinasyonla mümkündür. Doç. Dr. İsmail Hakkı Işcan, Uluslararası İlişkilerde Klasik Jeopolitik Teoriler ve Çağdaş Yansımaları, Uİ, Cilt 1, Sayı 2’den düzenlenmiştir.

Yukarıdaki metni değerlendirerek hâkimiyet teorileri ile ABD politikalarının ilişkisini tartışınız.

  • Cevap:

ABD, sadece bir hakimiyet teorisine göre politika oluşturmamış.
Hava, Deniz, Kara teorilerini birleştirerek etkin bir koordinasyon oluşturmuştur.
ABD hakimiyet teorilerine uygun politikalar üretmiş ve uygulamaya koymuştur.

12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 36 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!