Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Dinler Tarihi Meb Yayınları

Dinler Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 22

“Dinler Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 22 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Dinler Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 22

Batı’da Dinler Tarihi, akademik bir disiplin olarak ilk kez Batı Avrupa’da ortaya çıkmış, 19. yüzyılın sonlarına doğru İsviçre, Hollanda ve Belçika üniversitelerinde Dinler Tarihi kürsüleri kurulmuştur. Bu kürsülerin kurulmasında sadece bilimsel kaygılar değil ideolojik çatışmalar, siyasal projeler ve oryantalist bakış açısı belirleyici olmuştur.

Bazı Avrupa ülkelerinde devletlerin laikleşmesi sonucunda dinî konuların öğretilmesi ve araştırılması kilisenin tekelinden çıkmıştır. Bu da Dinler Tarihi çalışmalarına hız kazandırmıştır.

Batı’da Dinler Tarihi kürsülerinin kurulmasına karşı en sert muhalefet, Katolik Kilisesi tarafından yapılmıştır. Kilise hem bilgi üzerindeki hâkimiyetini hem de toplum nezdindeki itibarını kaybetmek istemediği için Dinler Tarihi çalışmalarına karşı çıkmıştır. Kilise, bu çalışmaların Hıristiyanlığın temelini sarsacağı ve inananların zihninde şüphe uyandıracağı endişesini taşımıştır. Nitekim Kilise endişesinde de haklı çıkmıştır. 20. yüzyılda Kitâb-ı Mukaddes, Kilise ve Hıristiyan dogmalarının tarihsel eleştiriye tabi tutulması, Hıristiyanlığı temelinden sarsmış, Hıristiyanlığın, diğer dinler gibi bir din olduğu, başka düşünce sistemlerinin ve dinlerin tesiri altında kaldığı ortaya konulmuştur.

Bazı Avrupa ülkelerinde Dinler Tarihi kürsünün kurulmasını destekleyenler, aynı zamanda sömürgeci anlayışın savunucuları olmuştur. Dünyanın çeşitli bölgelerinde sömürgeleri ve yoğun ticari ilişkileri bulunan ülkeler, kendi çıkarlarına hizmet edecek, Doğu dilleri, kültürleri ve dinleri konusunda uzmanlara ihtiyaç duymuştur. Bu uzmanların ortaya koyduğu çalışmalar sayesinde sömürülen halkların üzerinde hâkimiyet kurmak daha kolaylaşmıştır.

Batı’da İslam üzerine yapılan çalışmalar, Dinler Tarihi’nden ziyade taraflı ve ön yargılıdır. Bu da İslam’ın objektif ve tarafsız araştırılmasının önüne geçmektedir.

Din Fenomenolojisi; dinlerdeki benzer olay ve olguları aynı değerde görerek karşılaştırır. Bu yöntem, araştırmacıyı indirgemeci bir bakışa sürüklemesi, sadece benzerliklerden yola çıkarak tarihî verileri göz ardı etmesi ve hayali bir kurguya götürmesi gibi nedenlerle eleştirilmiştir.

Dinleri inceleme konusu yapmak için ilk önce “Dinler Bilimi” tabiri kullanılmıştır. Dini çok yönlü incelemeyi amaçlayan bu yaklaşım çok genel ve iddialı bulunmuştur. Bunun yerine dinleri objektif ve tasviri olarak incelemeyi amaçlayan “Dinler Tarihi” tabiri kullanılmaya başlanmıştır. 14
Dinleri objektif ve tarafsız incelemeyi amaç edinen “Dinler Tarihi” çalışmaları, başlangıçta dinlere katı bir tarihçi mantığıyla bakmaya başlamıştı. Daha sonra dinler hakkında yalnızca tarihî bilgiler vermekle yetinmeyip aynı zamanda dinî duygu, yaşantı, tutum ve tavırları ele almayı amaçlayan “Karşılaştırmalı Dinler Tarihi” tabiri ortaya çıkmıştır.
Katı dinler tarihçiliğinden kaçışı ifade eden diğer bir kavram ise “Din Fenomenolojisi”dir. Din Fenome- nolojisi, dinin tarihî boyutunu göz ardı ederek derin anlamını yakalamayı amaç edinmiştir. Böylece ele aldığı konuyu herhangi bir yargıya varmadan betimlemeyi amaçlamıştır.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

Dinler Tarihi Ders Kitabı Sayfa 22 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!