
El Elin Eşeğini Türkü Çağırarak Arar Atasözünün Hikayesi ve Anlamı


El Elin Eşeğini Türkü Çağırarak Arar Atasözü
Anlamı:
Bir kimsenin sıkıntısına çare bulacak olan yabancı kişi, yana yıkıla değil, ağırdan alarak bu işi yapar.
Hikayesi:
Bir gün Nasrettin Hoca bağında bahçesinde çalışırken kalabalık bir grubun kendine doğru yaklaştığını görmüş.“Hayırdır, bir şey mi oldu?” diye sormuş. “Aman sorma,” demiş içlerinden birisi, “ağanın eşeği kaybolmuş. Herkes etrafa salındı, eşek arıyoruz. Sana zahmet sen de senin bağını arar mısın?” “E ararım tabii” demiş hoca.
“Tamam, biz de aşağı bağlara bakalım” diyerek köylüler hocanın yanından ayrılmışlar. Aradan biraz zaman geçmiş, köylüler aynı yoldan geri dönerken bağının içinde hocayı yanık yanık türkü çağırıp gezerken görmüşler. Tabii bir anlam verememişler gördüklerine. “Hocaaam, hocaaam,” diye bağırmış biri.
Hoca gayri ihtiyari kafasmı kaldırıp bakmış ne oluyor gibilerden. “Ne yapıyorsun hocam?” demiş köylü. “E eşek arıyorum” demiş hoca ilgisizce. “Aman hocam, türkü çağırıp geziyorsun. Doğru dürüst baktığın ettiğin yok ki. Allah aşkına eşek böyle mi aranır?” “Eeeee,” demiş hoca, “el, elin eşeğini türkü çağırarak arar.”
İşte böyle, aralarmda dostluk ve yakınlık bulunmayan kişiler birbirleri için yapacakları fedakârlıklarda gerçek dostlar gibi olamazlar. Yapıyor gibi görünürler ancak canı gönülden, seve seve yapmaz, anca poz verirler.