Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek Deyiminin Çıkış Hikayesi

Su çok önemlidir. En çok da yaz mevsiminde ararız suyu. Hele Ramazan ayı yaz mevsimine denk geldiyse, âdeta serap görürüz. Konumuz suyla ve eşekle ilgili.

Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek Deyiminin Anlamı

Çok uzun bir süre dövmek. Bayağın ne zaman biteceği belli değil yani.

Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek Deyiminin Hikayesi

Olay 1900’lü yıllarda geçiyor, daha 1. Dünya Savaşı başlamamış. Balkan Savaşandayız. Savaş dediysek, öyle futbol maçları gibi 90 dakika sürmüyor. Haftalar, aylar ve hatta yıllarca Sürebiliyor. Bu zaman zarfında yiyecek ve içecek temin etmek elbette zor.
Bizim konumuz: SU İbrahim, OSmanlı erlerinden biridir. Oldukça iyi bir insandır ama dalgın olduğu için komutanları ona önemli görevler vermemektedir. Bu durum genç askeri rahatsız eder ve çıkar komutana derdini anlatır.
Komutan onu bir güzel dinler ve kırmaz.
– Bundan böyle bizim bölüğün Su ihtiyacını Sen karşılayacaksın, der.
İbrahim’in yapacağı iş, eşeklerin Sırtındaki fıçılara Su doldurup birliğine getirmektir.
Hemen başlar işe. Saka eri İbrahim, eşekle yarım saatlik bir yürümeden Sonra, Su alacağı pınarın başına gelir. Pınarın şırıl şırıl akması, ağaçlar, çimenler İbrahim’in çok hoşuna gider.
Geçip bir ağacın gölgesine uzanır. Biraz dinlendikten Sonra işe başlamaya karar verir. Fakat olan olur. İbrahim, uzandığı yerde uykuya dalar ve akşam vakti uyanır.
Uyandığında paniğe kapılır, etrafına bakınır, fakat eşeğini göremez. Epey aradıktan Sonra, birliğine geri döner.
Zaten herkesin gözü yoldadır. İnsanların susuzluktan dili damağı kurumuştur. Herkes bir anda başına üşüşür. Askerler, eşeği ve Suyu merak etmektedir.
İbrahim, vaziyeti Soranlara “Ağacın dibinde uykuya dalmışım, o Sırada eşek kaçmış.” der.
Komutan olayı öğrenince, kayıp eşeğin peşine asker salar. 0 zaman eşekler olmadan Su taşımak çok zor olacağından, eşek çok önemlidir.
Gelelim bizim İbrahim’e.
İbrahim’i bir güzel bağlayıp falakaya (ayaklarına Sopayla vurma) yatırırlar.
Komutan vurdukça, İbrahim acıyla bağırır.
– Komutanım yeter vurma! Ne olur affet! Saatlerdir dayak yiyorum. Ayaklarım şişti…
Komutan vurmaya devam eder ve her vurduğunda şöyle der:
– Az kaldı oğlum az kaldı. Eşek henüz bulunmadı. Ben sadece eşek Sudan gelene kadar Seni döveceğim. Eşek bulunur bulunmaz, Seni Serbest bırakacağım. O yüzden boş yere bağırma.