Kırmızılı Somon Nasıl Yapılır
Kırmızılı Somon Nasıl Yapılır
Omega-3 bulunduğunu çok iyi biliyordum, ama yemek borusu ve midenin mukoza tabakasını koruduğunu, vücuttaki emboli riskini azalttığını, insüline karşı direnci arttırdığını bilmiyordum. Şimdi somonu daha da bir sevdim.
Bu tarifimde balığı tuzda pişireceğiz.
Kırmızılı Somon İçin Malzemeler
- 1 kg SOMON (bütün halde kemik ve derisiden temizlenmiş)
- 1/2 su bardağı KAYATUZU
- 2 adet PANCAR (taze)
- ½ demet DEREOTU (doğranmış)
Kırmızılı Somon Tarifi
Derin bir kaba tuz ve rendelenmiş taze pancarı koyun. Streç filmi pancarın büyüklüğünde iki kat yapıp tezgâha serin. Derin ve aynı zamanda somonu bütün olarak içine alacak bir kaba streçi yerleştirin. Somonu üzerine yerleştirin. Tuz-pancar karışımıyla somonu iyice kaplayın. Streç filmle sıkıca sarın. Üzerine elinizle hafifçe bastırarak balık ve pancarın temasını garantiLeyin. En az 24 saat dolapta bekletin. Hazır olduğunda akan suyun altında tuzlu karışımı iyice temizleyin. Kullanana kadar dolapta sakladığınız somonu istediğiniz zaman keskin bir bıçakla mümkün olduğunca ince dilimleyin. Basit-sade şekilde somonu marine etmek isterseniz pancarı tariften çıkarabilir, portakal rendesi, zencefil ekleyebilir, farklı tohumlar, otlarla değişik tatlar yakalayabilirsiniz. Ama bu sefer tarife ‘A bardak toz şeker eklemelisiniz. Ben şeker yerine pancarın kendi doğal şekerini
kullanmayı tercih ettim.
NOT: Balığı çiğ sevmem derseniz 1 günden fazla (2-3 gün) bekletebilirsiniz. Bu süre üzerinin daha çok pişmesini ve sertleşmesini sağlar. Adı da “pancarlı somon pastırması” olur.
Tarifteki tuz miktarı sizi korkutmasın. Balığın pişmesi için kullandığımız tuz asla tadını aşırı tuzlu yapmaz.
DERİN DENİZDEN GELEN BEREKET
Denizden geleni severim, ama önce saygı duyarım denize; bizimle bu güzellikleri bonkörce paylaştığı için. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz ilk anlarından itibarin deniz ürünleriyle haşırneşirdir. Saray mutfak defterlerine bakıldığında ağzının tadını bilen saray erkânının sofralarında balığı çok sık kullandıklarını görürüz.
Deniz kıyısında yaşayan bazı toplumlar balık ve deniz ürünlerinden uzak kalsalar da bizler “denizden babam çıksa yerim” felsefesini geliştirmiş bir toplumuz.
Denizlerimize gereken önemi verir ve korursak, torunlarımıza bu nimetlerden yararlanmaları için değerli bir miras bırakmış oluruz.
Protein deposu, omega-3 zengini olması değildir balığa düşkünlüğümüzün sebebi. Keyiftir bizim için; pişirmesi de, yemesi de bir kültürdür. Balık tutmak bile bir kültürdür. İskelelerimiz, köprü üstleri birbirine “rastgele” diyen insanlarla doludur.
Ve nasıl bir tezattır ki deniz kokusunu içimize çekerek balık yemek istediğimiz zaman av mevsimi başlar ve taze balık çeşitleri azalır. Ama biz 12 ay farklı türde balığın olduğu bereketli denizlere sahibiz.
BALIK PİŞİRMENİN PÜF NOKTASI
— Balık pişirirken evdeki hoş olmayan koku için defne yaprağını mutlaka pişirme sırasında kullanmaya çalışın.
— Balığı yemek hazırlamanın son aşamasına kadar dolapta muhafaza edin.
— Fırında veya ızgara yapacağınız bütün balığın yağlı olmasını tercih edin.
— Ekstra lezzet için sebze ve baharatlardan yararlanmaktan çekinmeyin.
— Fırında üstü açık olarak balığı pişirdiğinizde arada üzerine zeytinyağı sürebilirsiniz. Ayrıca üzerine bıçakla çizik atarsanız daha hızlı pişmesine yardımcı olursunuz.
TAZE BALIK ALMANIN 5 KURALI
— Balıkçınızın hijyen kurallarına uyuyor olduğundan emin olun.
— Balığın gözleri parlak ve canlı olmalıdır.
— Eti sert ve diridir. Bastırıldığı zaman çukurlaşmaz.
— Solungaçları kırmızıdır.
— Pulları ayrılmaz.
