Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Sosyoloji Ders Kitabı Meb Yayınları

Sosyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 130

Sosyoloji Ders Kitabı Sayfa 130 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Sosyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 130

o kişiye güveniyorsak onu takip ederiz.”
“Peki ya çadırda kararları kim alır? Kadınlar mı, erkekler mi?”
“Çadırda da kararları mutlaka beraber alırız aslında. Bizde Moğollarda olduğu gibi erkek egemenliği yok. Kadınlar da her konuda söz hakkına sahip.”

Dukhalar yılda yaklaşık dört kez göçerler ve bu göçler mevsime göre belirlenir. Yazları daha yükseklerde kalınırken kış yaklaştıkça daha alçak alanlara inilir hatta kışın ormanın içinde kalırlar ki sert ve soğuk rüzgârlardan korunabilsinler. Göç sırasında Ren geyiklerini binek hayvanı olarak kullanarak eşyalarını geyiklere yüklerler ve at gibi Ren geyiklerine binerler. Tayganın coğrafi koşullarında, Ren geyikleri atlardan daha güçlüdür ve daha rahat hayatta kalabilirler. Bu yüzden de Dukhalar için Ren geyiği hayati bir önem taşıyor.

Göç zamanında oba birden hareketlenmişti. Herkes harıl harıl çadırları topluyor, hepsi taşınabilir eşyaları geyiklere yüklüyor, yolda atıştırmak için kızarmış hamurlu yiyecekler hazırlıyordu. En sonunda da çocuklar ve bebekler geyiklerin üzerindeki eyerlere bağlandı, bütün eşyaların ipleri sıkıca gerildi ve yola çıkıldı. Sürüde hiçbir geyiği geride bırakmadan sonbahar obasına varmak en büyük hedefti o an. Boyuntuktuk elindeki asası ile bindiği geyiğin üzerinde sürünün önünü çekiyordu, onun geyiğine bağlı diğer yük geyikleri hemen arkasında hepimiz onu takip ediyorduk. Ailenin kızları Sarol ve Holun sırtına bindikleri Ren geyikleriyle en arkada yavru geyikleri toplamaya çalışıyorlardı, havayı dövdükleri sopalarıyla ve yol boyunca kopardıkları “huuuhuuu” çığlıklarıyla sürüye nerede olduklarının işaretini veriyorlardı. Yol üzerinde ufak tefek sorunlar da yaşadık. Örneğin geyiklerden birinin yükü fazla ağır olduğu için bir ayağı sakatlandı. Boyuntuktuk onun yüklerini başka bir geyiğe aktarmak zorunda kaldı. Ayrıca çocuklar yolda birkaç kez mızmızlanmışlardı ama gene de genel olarak büyük bir sorun yaşamadık ve karanlık olmadan yeni oba yerine varmayı başardık.

Doğadaki hiçbir canlı ile hiyerarşik ilişkilere girmeden, yaşayan her şeye saygı duyuyorlardı. Örneğin nehirlerinin temizliği konusunda çok duyarlıydılar. Bir nehrin içinde ellerini yıkamak bile tabu olarak görülüyordu, özellikle sabun kullanırsanız nehri kirletiyordunuz. Bu yüzden bir şeyler yıkarken mutlaka suyu bir kovayla dışarıya alıp o şekilde yıkıyorlardı. Doğadan elde ettikleri şeyleri onlara verilmiş bir hak olarak değil doğanın onlara sunduğu bir armağan olarak değerlendirmeleri Dukhaların bu hassas yaklaşımının sebeplerinden biri.

Dukhaların bu konularda pek çok inancı da mevcut. Dışarıdan bakıldığında belki de kimilerinin “ilkel ya da geri” olarak adlandırdığı bu insanların aslında birçok konuda bizden daha “ileri” olduklarını orada kaldığım süre içinde bizzat gözlemledim. Bizimle kıyaslanamayacak derecede ileri olan duyarlılıkları elbette yüzyıllardır çevreleriyle, birbirlerine bağımlı yaşamalarıyla da ilgiliydi.

Bugün Dukhalar eski geleneklerinin birçoğunu hâlâ sürdürürken son yıllarda meydana gelen değişiklikler elbette büyük. Artık çocuklar okula gittikleri için kışları köyde kalıyorlar ve çocuğu olan ailelerin bazıları da kışın köyde kalıp sadece yazları taygaya geliyor. Okulda eğitim dili Moğolca olduğu için çoğu aile çocuğuna Dukhaca yerine Moğolcayı öğretmeyi tercih ediyor ve bu da dilin yavaş yavaş kaybolmasına neden oluyor.

Şu an Dukhalardan toplam sekiz kız, büyük şehirlerde üniversiteye gidiyor. Çocukların okula gitmesi beraberinde para ihtiyacı doğuruyor elbette. Uzun yıllar boyunca Sovyet Dönemi’nde devletten destek gören Dukhalar, serbest pazar ekonomisine geçişle birlikte çok büyük sıkıntılar yaşamışlar ama son zamanlarda yeni yeni ortaya çıkan ekolojik turizm sayesinde yeni bir gelir kaynakları olmuş. Geyik boynuzlarından yaptıkları süs eşyalarını gelen yabancılara satıyorlar ve bu sayede köyden un, şeker, tuz gibi ana gıda malzemelerini alıp çocuklarını okula gönderebiliyorlar.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

Sosyoloji Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 130 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!