
Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem ile 2. Dönem Arasındaki Farklar


Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem ile 2. Dönem Arasındaki Farklar
Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem ile 2. Dönem Farkları
Tanzimat Edebiyatı 1. Dönem ile 2. Dönem Arasındaki Farklar Nelerdir
Tanzimat dönemi Türk edebiyatı, yüzlerce yıllık edebî sahadaki birikimin sosyal hayata bağlı olarak değişimi ile birlikte Batılılaşma maceramızla doğru orantılı farklılaşmanın ifadesidir. Dönemin önde gelen sanatçılarının ortaya koydukları görüşler, fikirsel yenilikler ve kaleme aldıkları eserlerle edebiyatın yörüngesini değiştirmeleri Türk edebiyat tarihi içerisinde oldukça ciddi bir kırılma noktasının oluşumunu sağlamıştır. Klasik edebiyattan uzaklaşma ve Batı edebiyatının tesiri altına girme bu dönemin sosyal ve siyasi hayatında görülen değişimin bir yansımasıdır. Ciddi sarsıntıların, ruhsal bunalımların ve düalizmin etkili olduğu Tanzimat dönemi insanının yaşadıkları ve yeni vücuda getirilen bir edebiyat anlayışının geleneksel olanla girmiş olduğu mücadele bu dönemin en önemli unsurlarıdır.
Tanzimat 1. dönem sanatçıları olarak pek çok isim sıralansa da öne çıkan üç isimle bu dönem anılmaktadır: Şinasi – Namık Kemal – Ziya Paşa. Bu üç isim etrafında değişimin başladığı edebiyatımızda şekil ve teknik açıdan geleneksel edebiyatımızın devam ettirildiğini fakat yeniliğin muhteva eksenli başladığını görürüz. Bu durumun arka planında üç ismin klasik edebiyat anlayışı içinde yetişmesi yer almaktadır. Edebiyatın geleneksel yapısı içinde hayal sistemi ve mazmun dünyasının daha gerçekçi ve akılcı bir yapıya doğru evrilmesi söz konusudur. İçtimai hayattan kopuk yapının yerine toplumsal yapı içerisinde değişimi yaşayan bireye ve kültürel alandaki ikiliğe dönük sosyal fayda prensibine bağlı bir anlayış hâkim kılınmaya çalışılmıştır. Yeni kavramlar, imajların devreye girmesi ile ancak ilerleyen süreçte tam manasıyla gerçekleşecek olan yeniliğin ilk tohumlan atılmış ve mücadele sürecine girilmiştir. Dilin aydın ve halk ayırımında etken olduğu gerçeğini fark eden sanatçıları dilde sadeleşme düşüncesi ile hareket etmeleri bu dönemin en önemli yeniliklerindendir. Özellikle Batı merkezli edebî türlerin bize aktarılması ve ilk örneklerinin verilmeye başlanması değişimin somutlaşan yansımalarıdır.
Tanzimat II. dönem sanatçılar olarak da pek çok isim sıralansa da üç tanesi öne çıkar: Ekrem – Hamid – Sezai mektebi olarak da bilinen Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamid Tarhan, Samipaşazade Sezai’dir. Özellikle bu üç isim yaşantı ve aile mirası açısından aristokrat yapıya sahiptirler. Edebiyat tarihlerinde Tanzimat L dönem için “sanat, toplum için; II. dönem içinse “sanat, sanat için” anlayışları kaba hatlarıyla tanımlanmıştır. Ancak bu ayrım sanatçıların hayat içerisindeki bireyler olma gerçeğini ıskaladığı da bir gerçektir. Sanatçıların mizaçtan, dönemin sosyal yapısı, siyasi oluşumlar ortaya konulan edebî ürünlerin içeriğini de etkilemektedir. Ancak L dönem sanatçılarının toplumsal fayda prensibi içerisinde yenilikleri kabul ettirmek için verdikleri mücadele sonrasında II. dönem sanatçılarının mücadeleci yapıdan kopmaları ve işlenen temalar itibariyle sanatı estetik yapı içerisinde değerlendirmelerine sebep olmuştur.
Ramazan Korkmaz ve Cafer Gariper’in tespitlerinden hareketle “Tanzimat (Yenileşme) Döneminin ikinci kuşağı, yeniliğin başlatıcısı ve aynı zamanda birinci kuşağı durumundaki şairlerin ortaya koyduğu yeniliği hem daha ileriye götürür hem de bazı yönleriyle onlardan ayrılır. İkinci kuşak, birinci kuşağın akla dayalı, toplumsal içerikli sanat anlayışı yerine insanın iç dünyasındaki duygulanmalarının ağırlık kazandığı bireysel konulan öne çıkaran, şiirde güzelliği esas alan bir sanat anlayışı geliştirir. Birinci kuşağın, sanatı halk için görmelerine karşılık, onlar, sanatı sanat için görürler. Sanat anlayışlarının merkezine güzelliği yerleştirmiş olmaları böyle bir anlayışla yönelmelerine zemin hazırlar. Bunda kişisel tercihlerinin yanında bağlandıktan romantizmle II. Abdülhamit döneminin baskıcı uygulamaları ve yönetim anlayışı rol oynar.” şeklinde değerlendirmeler bulunmaktadır.
Romantizmin tesiri altında, dönemin siyasi baskı unsurlarının da etkisiyle ferdiyetçi bir anlayışa bürünen II. dönem sanatçıları toplumsal yapıdan uzak; sanatı merkeze alan, estetik gayeyi ön plana çıkaran bir yapıda eser verdiklerinden Tanzimat I. dönem ile II. dönem arasında bir ayrım vücuda gelmiş ve farklılıklar eser düzleminde belirginleşmiştir.