
Kılavuzu Karga Olanın Deyiminin Anlamı ve Hikayesi


Kılavuzu Karga Olanın Burnu Pislikten Kurtulmaz Deyiminin Hikayesi ve Anlamı Kısaca
Birkaç arkadaş köylerde, kasabalarda pazarcılık eder, dolaşırlarmış. Bir gün, uzakça bir kasabaya gitmek için yola çıkmışlar. Bir müddet sonra, gök gürlemeğe, bulutlar kararmaya başlamış. O sırada bir köylüyle karşılaşmışlar. Yağmur bastırmadan sığınabilecekleri yakın bir köy bulunup bulunmadığını sormuşlar.
Köylü:
“Var! Var olmasına da.. Siz korkmayın hele, yağmur falan yağmayacak. Baksanıza kargalar yüksekten
uçuyorlar. Kargaları yüksekten uçarken gördün mü bil ki yağmur yağmayacak” demiş.
Pazarcılar bakmışlar, gerçekten kargalar havada uçuşup duruyorlar. “Köylünün bir bildiği olsa gerek” diyerek yollarına devam etmişler.
Çok geçmeden hava büsbütün bozmaya başlamış. Sağanak hâlinde yağmur bastırmış. Arkasından da dolu, bora, şimşek., artık ne varsa.
Adamcağızlar yapacaklarını şaşırıp kalmışlar. Daracık bir vadiden geçerlerken yukarıdaki köyün taşan deresi bunları önlerine katıp sürüklemiş. Üstelik köyün lâğımı ve dahi bilememesi de bu dereye akarmış. Garibanlar çamur yetmezmiş gibi, bir de pislik içinde yüzmeye başlamışlar.
İçlerinden alaycı birisi, hem güler, hem de “Kılavuzu karga olanın, burnu pislikten çıkmaz” demiş.
- • •
Bu deyim, “kendisine doğru düzgün bir yol gösterici ulamayanın başı belâdan kurtulmaz” mânâsında kullanılır.