Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Hikaye

Müzik Hiç Durmasa Hikaye

Müzik Hiç Durmasa Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.

Müzik Hiç Durmasa Hikaye

Her yer çok karanlık ve soğuk… Ayaklarım; yarı çıplak hâlde, bir deri parçasının içindeki buz küresini andırıyor. Karanlık, gölgeli bir ağacın rüzgârının verdiği ürpertiyle üşüyorum ve mideme bir yumruk vurulmuş gibi açım.
Biz dört kişiyiz; kardeşim, ninem, ben ve annem. Babam ise cephede. Kardeşim doğduğu zaman, ben okula yeni başlamıştım, babam da o sıralar cepheye gitmişti. Annem bize hep “Babanız çok cesur ve güçlü. Bir gün mutlaka dönecek.” diyordu ve her kapı çaldığında “Ahmet” diye kalkıyordu yerinden.
Karanlığı bazı gecelerde öyle derinden hissedersiniz ki, içinize işler. Ve bir gaz lambasının ışığında gelecek için hayaller kurarsınız çünkü en büyük ışığın içinizdeki umut olduğunu fısıldar bir ses. Nereden geldiğini hiç bilmediğiniz bu sesin izinde günler geçer gider.
“Yatarken gaz lambasının fitilini söndürmeyi unutma tatlım.” dedi annem. Tüm hayallerin sonu bir fitil kadar mıdır? Kim bilir? Şimdi hem soğuk, hem karanlık, hem de umudu çalınmış bir gecedeyiz. Buğulu bakışlarımı gören annem, “Gazımız bitmemeli.” diyor, haklı da. Birazdan lambayı tamamen kapatıp yatacağız. Yatmak, böyle zamanlarda en güzel şeydir. Çünkü düşlerde özgürsünüzdür. Örneğin; güzelce karnınızı doyurup üstüne çikolatalı bir dondurma yiyebilirsiniz. Neyse en güzeli gerçekten yatmak. Bu sırada aklımdan bazı sorular geçiyordu: Acaba sabah dağıtılacak somun ekmek bize bir hafta yeter mi? Hem belki üzüm de verirler böylece annem hoşaf yapabilir. Bir de içine ekmek doğradık mı değme keyfimize. Evet evet, yatma zamanı. Yorganımız yine soğuk ama içinde hep birlikte olmanın sıcaklığını hissediyoruz. Kardeşimle, anneme iyice sokuluyoruz, ninem de yanımızda. Ninem canım ninem. Uzun zamandır sessizleşti. Artık daha az hareket ediyor ve neredeyse hiç konuşamıyor. O da babamı bekliyor. Ve gecenin karanlığını yine nereden geldiğini bilemediğim o müzik aydınlatıyor, gözlerim ağırlaşırken bu tatlı melodiyle uykuya teslim olmaya hazırım.
Gün aydınlanmıştı ve yine aynı müzik çalıyordu, tanıyordum ama zamana uymuyordu. Uzandım, gözümü açmadan yere bastım ve birden müzik durmuştu. Gözlerimi araladım, ayağım yatağımın yanındaki sıcacık peteğe değiyordu ve o tıpkı bir güneştopu gibi ayaklarımı ısıtıyordu. Doğruldum, bilgisayarım bana öyle uzak ve fazla geldi ki. Cep telefonum yoktu zaten. İyi ki yoktu. Annem hep “Bu vatanın değerini uğruna can vermedikçe, gözlerimizi cep telefonlarından kaldırıp etrafa bakmadıkça anlayamayacağız” derdi. Ona tüm kalbimle katılır, cepheye alınan benim yaşımda çocuklarla yer değiştirmeyi düşlerdim. İçeriden gelen kızarmış ekmek kokusu ilk kez bana davetkâr gelmiyordu. Sıcacık terliklerimi zar zor giydim. Boğazımda bir yumru var gibi yutkunarak kahvaltımı yaptım. Ve sonra gene en büyük hayalimin büyüsüne kapıldım. Evet, benim hayalim; tüm çocukların sıcacık bir terlikle ve anne babalarıyla güne başlamaları…
Keşke müzik hiç durmasaydı.

Müzik Hiç Durmasa Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!