Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Hikaye

Sinekler, Çürük Şeftali Sever Hikaye

Sinekler, Çürük Şeftali Sever Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.

Sinekler, Çürük Şeftali Sever Hikaye

Merhaba arkadaşlar, ben sinek Sineko. Yaşadığım bahçe, dünyanın en güzel bahçesi. Bakrnn! Her taraf ne kadar da güzel kokuyor, öyle değil mi? Şu ağaçlardaki elmalar, şeftaliler, armutlar… Kokuyu içinize çekin, siz de hissettiniz mi? Size bir sırrımı vereyim: Çürük şeftaliler hepsinden güzel kokuyor. Siz de iğrendiniz değil mi? Biliyordum zaten. Çünkü buradaki arkadaşlarım da sizin gibi pek hoşlanmıyorlar. Doğrusu benden de hoşlandıkları söylenemez.
Bakın, yine bütün arkadaşlarım öğle yemeğine geldi. Şimdi en taze yiyecekleri yemek için yarışacaklar. Biliyor musunuz? Bazıları o kadar sert şeyleri yiyorlar ki, onlara bakınca hayretler içinde kalıyorum. Mesela sincaplar. Onlar meşe palamutlarını, ceviz, badem, fındık gibi en sert yiyecekleri bile yiyebiliyorlar. Tavşanlar da havuçları kemirip yiyorlar.
Ya o keçinin elmayı kütür kütür yemesi yok mu? Çok garip çooookk! Peki, siz bunları nasıl yiyebiliyorsunuz?
Ama burada kimse beni anlamıyor. Arkadaşım elma kurdu Kuki dışında tabi. Herkes benimle dalga geçiyor ve arkadaşlık etmiyor. Hatta yanlarına dahi yaklaşmama izin vermiyorlar. Bakın Kuki geliyor. Geliyor dediğim, içindeki elmayla yuvarlanıp geliyor. Küttt! Şeftalime çarpıp durdu nihayet.
-Selam Kuki.
-Selam Sineko, ahhh! Biraz başım döndü. Elmam ağaçtan düşüp buraya kadar yuvarlandı.
-Çok sarsılmış olmalısın. Çık artık elmadan biraz eğlenelim.
Ben buraları avucumun içi gibi bilirim. Ama Kuki sadece elması yuvarlanırsa gezer. Yoksa kendisinin pek gezdiği söylenemez. Elma nereye, Kuki oraya. Bugün de elmasıyla bana geldi. Ben de sıkılmıştım zaten.
-Hadi Kuki, şu yaprağa çık, seni sallayayım.
-Bu sefer yavaş salla Sineko. Geçen gün beni alaşağı ettin, unuttun mu?
İşte geldiler, bizim yerinde duramayan sincap ve sinir bozucu kahkahalar atan tavşan. Bunları görünce içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.
Sincap:
-Oooo tavşan kardeş, bizim beceriksizleri gördün mü? Nasıl da eğleniyorlar? Hem de bizsiz. Ama biz en çok sizinle eğleniyoruz.
Tavşan (yine o gıcık gülüşüyle):
-Ha ha haa! Bizi eğlencenizden mahrum etmeyin lütfen. Sincap:
-En çok sizi bir şeyler yerken izlemek güzel oluyor.
Tavşan:
-Yerken değil yalarken ha ha ha!
İşte bizimle her zaman böyle dalga geçiyorlar. Aslında bizimle bir kere iyi geçinseler, onlarla ne kadar iyi arkadaş olacağımızı ispatlayacağız ama hiç fırsat vermiyorlar. Hatta onlardan arta kalan yiyecekleri bile korkmadan yerdik.
Ama bu sefer tüm cesaretimi toplayıp, neden onlar gibi yiyemediğimizi anlatacağım.
Sineko çekingen, ürkek ve salyalı ağzıyla:
-Bay sincap ve bay tavşan, bizim neden sizin gibi yiyemediğimizi bilseydiniz, böyle dalga geçmezdiniz.
Sincap ve tavşan, ağızlarını yamulta yamulta:
-Neden yiyemiyorsunuz? Acaba beceriksiz olduğunuz için olmasın. Bizim gibi yetenekli değilsiniz, ondan olabilir mi?
Elma kurdu Kiko korkudan elmasına girmiş, yalnızca gözleri görünüyor. Fısıltıyla Sineko’yu çağırıyor. Ama Sineko devam ediyor:
-İşler sizin düşündüğünüz gibi değil işte. Bizim sizin gibi keskin dişlerimiz ve güçlü bir midemiz yok. Tavşan ve sincap biraz yavaşlayıp, gökyüzünü izler gibi yaparlar. Sineko onlara biraz daha yaklaşır ve daha cesur bir şekilde:
-Bundan dolayı sizin yediklerinizden biraz daha sulu ve yumuşak yiyecekler yiyebiliyoruz. Hele biraz da çürümüşse daha kolay hazmedebiliyoruz. O sizin beğenmediğiniz çürük şeftalileri biz çok seviyoruz.
Tavşan ve sincap oldukları yerde duruyorlar. Küçük bir dal alıp toprakla hem oynuyorlar, hem Sineko’yu dinliyorlar. Sincap:
-Şeyy, galibaaa…
Sineko içindeki her şeyi söylemek istiyor. Aradığı fırsat eline geçmişken devam ediyor:
-Bakın hepimiz birbirimizden farklıyız. Siz iyi anlaşıyorsunuz ama siz de farklısınız. Mesela, sen sincap kardeş, o harika kuyruğun sayesinde daldan dala atlıyorsun, ağaçtan yere atlıyorsun. Kuyruğun seni dengede tutabiliyor.

Sincap kuyruğunu bir o yana bir bu yana sallayarak toprağı savurdu. Sineko’nun söyledikleri hoşuna gitmişti.
-Sen tavşan kardeş, o uzun kulaklarınla kanatlarımın çırpış sesini bile duyabiliyorsun. Bu sayede bütün düşmanlarından o hızlı koşan ayaklarınla kurtuluyorsun.
Tavşan, kulaklarını hareket ettirip, etrafında hızlıca döndü. Kuki elmanın içinden çıkıp, üstünde duruyor. Hep beraber tavşanın bu hareketine gülüyorlar.
Sineko:
-Mesela ben her yere, çok hızlı bir şekilde uçabiliyorum. Ya Kuki… Onun sayesinde en lezzetli elmalar yere düşüyor, siz de elmayı afiyetle yiyorsunuz.
Sincap, tavşana biraz daha yanaşıp, utanarak:
-Biz bütün bunları fark edemedik. Aslında hepimizin birbirimizden farklı güzel özellikleri varmış. Sizin neden o kokuşmuş, çürük şeftalileri sevdiğinizi de anladık. Aslında farklılıklarımız bizi güzel kılıyormuş.
Tavşan, bu sefer gıcık olmayan gülüşüyle:
-Ya hepimiz aynı olsaydık, hayat ne sıkıcı ve renksiz olurdu değil mi? Ho ho hooo…
Sonunda birbirimizi anladığımıza mutlu olduk. Ayrıca tavşana söylemek istediğim bir sözüm daha vardı.
-Tavşan kardeş, çocukların bir kısmı problem çözerken senin iki ayağının olduğunu zannedip problemi yanlış çözüyorlar. Bakıyorum da senin dört ayağın var.
Ha ha haaaa…

Sinekler, Çürük Şeftali Sever Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!