Akrostiş Sanatı Nedir, Örnekleri, Şiirleri, Özellikleri Maddeler Halinde
AKROSTİŞ
Akrostiş Sanatı Nedir, Örnekleri, Şiirleri, Özellikleri Maddeler Halinde
Her dizenin ilk harfi, yukarıdan aşağıya doğru okununca bir ad çıkacak şekilde düzenlenmiş şiire denir. Divan şiirinde pek fazla akrostişe rastlanmamasına rağmen Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde oldukça çok akrostiş örneğine rastlanır. Akrostişleri aşağıdaki gibi incelemeyi uygun gördük.
********************
Akrostiş Şiir Örnekleri
Arızın görse felek mihr bırakmaz aya
Zerre zerre kılır anı bırağır sahraya
Leblerin aksin alıp bağa girer her dem su
Reşkten kan içirir berg-i gül-i ra’nâya
Yeridir aksine âyine-i demür bend ursa
Ne için karşu durur sen kimi bî-hem-tâya
Buldugu yerde hasedden gün urur sayene tiğ
Ki retik olmaya sen mah-ı melek-simâya
Oka peykan dikilir ganızen için peyveste
Dokunur ta’ne oku kaşın ucundan yaya
La’l-i nabun sıfatı sehd-i musaffahadır lik
La etmiş anı safrâ-yı hased salıbâya
Yâr salmazsa Fuzülî samı meylin ne aceb
Nice, meyl emek olur sen kimi bir rüsvaya
Fuzuli
Fuzûlî, yukarıdaki gazelinde eski harfleri esas alarak beyitlerin birinci dizelerinin ilk harflerine göre” Alî Bâlî” adına bir akrostiş yapmıştır. “Al-i Abcâ: Peygamberin ailesi ki kendisiyle beraber, kızı F’âtıma, damadı Hazreti Ali, torunları Hazreti Haşan ile Hüseyin’den ibarettir.”
ARAP HARFLERİNE GÖRE DÜZENLENEN AKROSTİŞLER
Eliften Ye’ ye Kadar Peygamber Efendimizin Evsâf-ı Mübarekleri
(ELİF) ALLAH zikreder âvelli isin i Ahmedi
(B) Ilabîb’iıt bâsıdır misli bulunmaz biı dâhi
(Te) Tecelli eylemiş sevmis yaratmış ol Hûda
(S) Sevâp yazar melek oku salavât ruhuna
(Cim) Cemâhıllâl aynadır Muhammed mir âtı
(Ha) Hayatı hay durur sevgisi kablerde gezer
(Hı) Hüdâ hak eyledi evvel o salını ruhunu
(Dal) Delildir ümmetine yolu Allâlı yoludur
(Zal) Zelil almaz yârın ukbüda onun ümmeti
(Ze) Zeval bulmaz onun dini ilâ yerinil kıyâmet
(Sin) Siler kalpten siyah pası onun muhabbeti
(Sın) Sakilere Sefi kıyamette Resul
(Sad) Salât eyle selâm oku gönülde ask ile
(Daı) Dalâletten helâs olur muhabbet eyleyen
(Tı ) Tarık-ı hakka varır din İslam dinidir
(Zı) Zahiridir imda seven onu olmadı dal
(Ayın) Alidiı Allah’ın indinde makbmı Ahmed’in
(Oayın) Gayret eni çok gazalin eyledi bu din için
(Fe) Eenâya bakmadı uhrayı tercih eyledi
(KaJ)Kıyamet günü insanlar bütün nevsi diye
(KeJ) Kebâir ehline sefi olur fahri Resul
(Lam) Lisanından havaya söylemedi bir sözü
(Mim) Muhammed Mustafa Ahmed’de Mahmud’daki mim
(Nun) Nasırı Allah anın hem dininin ümmetinin
(Vav) Velâkin biz ki bu nimeti takdir etmedik
(He) Hidâyet eylesin Allah bütün ümmetine
(Lamelif) La ilahe ilallâlı hak Muhammed’dir Resul
(Ye) Yahudi ya nasara ya mecûs her kim ise
Olmaz ki san nefes canlar ala Haltk’a münib
H.Cumali Çoğal, Kelami Divan/97
H.Cumali Çoğal, Arap alfabesindeki harflerin sırasına göre Hz. Muhammed’in vasıflarını anlatır.
********************
(Mim) Mehtaba bakıp hüsnünü andım bu gece
(Rı) Ruhumda kalan aksini sandım bu gece
(Vav) Vuslat deminin zevkini ettikçe hayal
(Te) Te’str-firâkın ile yandım bu gece
Mesud Kacaralp, Kalpten Akisler
Mesud Kacaralp, bu rübâideki dizelerinin Arapça baş harflerini yanyana getirdiğimizde “Mürüvvet” ismi akrostiş olarak ortaya çıkmaktadır.
********************
LATİN HARFLERİNE GÖRE DÜZENLENMİŞ AKROSTİŞLER
ly günlermde çoki eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar…
Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran…
Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu…
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Nasılsın?…
Nazım Hikmet. Yatar Bursa Kalesinde
Nazım Hikmet, İrfan Emin’e yazmış olduğu akrostişte dünyevi insan ilişkilerinden şikayette bulunur. İyi günlerinde kendisini arayıp soranların ve yanında olanların kötü gününde arayıp sormamalarından ve yanında olmamalarından ve insanların ikiyüzlülüğünden olan rahatsızlığını dile getirir.
********************
Var olan bir sen, bir ben, bir de bu bahar,
Elden ne gelir ki? Güzelsin, gençliğin var,
Dünyada aşkımız ölüm gibi mukaddes,
İnan ki bir daha geri gelmez bu günler,
Alemde bu andır bize dost esen rüzgâr
Cahit Sıtkı Tarancı, Açıklamalı Edebi Sanatlar
Cahit Sıtkı, “VEDİA” sözcüğünün harflerinin mısra başlarında kullanarak akrostiş yapmaktadır.
********************
Öfkelenmis nazlı yârim eylemez kâr yalvarış
Nazlı yârim hasia gönlüm dağlamak teli kurtarış;
Eylemez kâr dağlamak vazgeç yeter canım barış;
Yalvarış tek kurtarış; cânım barış; bitsin bu kıs
Cahit Öney, Aruzun Söylettikleri
Cahit Öney, Yukarıdaki dörtlüğün baş harflerini alt alta getirerek kendi soyadı olan “ÖNEY” akrostişini meydana getirir.
********************
Müzeyyendir benim ruhum, senin sevgin hayalinle,
Ümidim goncalansın, gel yine bezmü visalinle
Zemine handeler döksün semâlar, seml-i ulvîden
Ederdim görmeyi arzu seni her gün o hâlinle
Yeşillensin temenniler, emeller hele bahar olsun,
Yeşillikler çiçeklensin, gönüller bahtiyar olsun,
Esen rüzgarla güğsün kâkülün, hep târümâr olsun,
Nesim ağlar, gül ağlar, gülşen ağlar infisâlinle
Tarık Ş. Onan, Demet
Tarık Ş. Onan, “MÜZEYYEN” adındaki bir bayanın ismini akrostiş örneği olarak seçer.
********************
Girmez şu yanan bağrıma bir başka tebessüm
Ülküm, emelim, istediğim sadece setisin.
Lütfunla baharlar gibi şenlendi şu gönlüm,
Tâ fecre kadar beklediğim her gece sesin.
Ey sevdiceğim, gözleri mestâne gülüşlüm.
Nur yüzlü Gül’üm, özlediğim çift hece setisin.
A.Fuad Azgıır, Mehmedim
Bu örnekte ise A. Fuad Azgur yine bir bayan ismi olan “GÜLTEN” akrostişini meydana çıkarmaktadır.
********************
Annesini sever pek;
Yapamaz hiç anneannesini görmeden…
Şırıl şırıl akan suya bayılır;
İçinden gelirse, melodiler örer piyanosunda;
Masal kitaplarının pamuk prensesini
Arar tatlı uykusunda…
Lambalar yandığı saat, penceresinde bekler
Kutular, paketlerle dönem
Allah’ın günü işten bunalmış, yorulmuş babasına.
Yemeliler yapar papatyalardan, gül yaprağından;
Anlatır babaannesine Mıstık’m yumakla oynamasını..
Hilmi Soykut, Mahrem Şeyler
Yukarıdaki akrostişte şair İ. Hilmi Soykut, adına şiir düzenlediği “AYŞİM ALKAYA”yı hem ismi hem de soyadı ile birlikte anmaktadır.
********************
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karsı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Zeytin ağaçlan, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin, ellerin ve parmakların
Zaman ne çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana Muhâcir kızı
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Altın bilezikler o kokulu ten
Mona Roza sıyalı güller, alı güller
Sezai Karakoç, Mona Roza/3-4-5-6-7
Sezai Karakoç, bu akrostişi dörtlükler halinde yazmıştır. Biz ise akrostişe konu olan “MUAZZEZ AKKAYA’M”ın dörtlüklerinin ilk dizelerini örnek olarak aldık.
********************
Zevki, hicranda bulan gönlümü, ahlatma ela yak!
Eleminden, deli olsam bile, affetme, bırak!
Kesmem Ümmidimi senden, bana kalsan da uzak.
Alı bilsen ne kadar güç, bana sensiz yaşamak.
İnleyen kalbimi, sen bil ki, ölüm kurtaracak
Nn/iz Irmak, Akrostiş/Körfezdeki Ses
Nafiz İrmak, “Zekâi” adındaki bir dostunun adına “Akrostiş” adı altında bir akrostiş düzenlemiştir.