
Tezat Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekler


TEZAT / ANTİTESE / KARŞITLIK
Birbirine zıt olan iki düşünce hayal veya duyguyu bir arada söylemektir . Hem divan şiirinde hem de Cumhuriyet şiirinde çok ça kullanılan bir sanattır.
********************
Tezat Sanatına Örnekler
Ezelden şah-ı aşkın bende-i fermaniyüz cana
Muhabbet mülkünün sultan-ı ali-şanı yüz cana
Fuzuli
Fuzuli mısralar arasında anlam bakımından tezat sanatı yapar . Şair birinci dizede kendisini ‘köle’ olarak takdim ederken ikinci dizede ise ‘sultan’olduğunu söyleyerek tezat sanatı yapar.
********************
Zahid hayal eder bizi meyhane zındığı
Bilmezki sen ve ben hepimizdir tapındığı
Yahya Kemal Beyatlı Kendi Gök Kubbemiz
Yahya Kemal ‘Zındık’ ve ‘tapınılacak varlık’ kavramlarını aynı beyitte kullanarak aralarında bir tezat sanatı oluşturmuştur . Zira ‘zındık’ , Allahı inkir eden anlamına gelirken ‘tapınılacak varlık’ ise Allah’a işarettir. Sun hepsinin tapındığı Allah’tır. O halde insanları “zındık” ve “zahid” olarak sınıflandırmak belki de doğru bir sınıflandırma değildir.
********************
Gerçi deryâ görüyor şimdi kemâl ehli seni
Bir içim su gibisin Behçet-i atşânımıza
Behçet Kemâl Çağlar, Benden İçeri
Behçet Kemal Çağlar, “derya” sözcüğünü suyu çok olan anlamında kullanırken, bir taraftan da “bir içim su” ifadesiyle tezat sanatı oluşturmaktadır.
********************
Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Cahit Sıtkı Taraııcı, Bütün Şiirleri
Cahit Sıtkı, yıllar yılı kendisine dost bildiği aynaların düşman görünmesine bir mana veremiyerek çok güzel bir tezat sanatı yapar. Sanatçı bu tezat sanatını yaparken istifham sanatının imkanlarından da yararlamr.
********************
Bir kız vardı yok gibi öyle güzel
Oktay Rıfat, Örneklerle Edebiyat Bilgileri I
Oktay Rıfat, öyle güzel bir kızın varlığından söz ediyor ki, sanki bu kız güzelliğinin içinde koybolup / eriyip gitmiş. Bu genç kızın varlığı ve yokluğu tasavvuftaki Tanrı’nın varlığında yok olmayı çağrıştırıyor gibidir. Mutasavvıfların Tanrı’nın varlığında yok olmaları, genç kızın fiziksel varlığının güzelliğinde yok olması arasında tezat sanatı bağlamında nefis bir örtüşme vardır.
********************
Nedir benim bu çilem
Hesap bilmem
Muhasebede memurum
Oktay Rıfat, Türk Şiir Sanatı
Oktay Rıfat, hesap bilmediği halde muhasebe memuru olmasındaki çelişkiye dikkat çekerek tezat sanatı yapmakla kalmaz, toplumsal ve bireysel çürümelere de eleştirel bir yaklaşımda bulunur.
********************
Evler ezer insanları dağ gibi,
Dışardan küçücük!
Çeket evler boynumuzdaki ipi:
Taşı develerce yük!
Behçet Necatigil, Bütün Eserleri
Behçet Necatigil, “dağlar”, “ev”, “deve” ile “küçücük” sözcüğünün karşılığında insanı kastederek tezat sanatı yapar.
********************
Kendin karşı koydun yaptığın saraylara zindanlara tellere
Yine kendin kullan artık kendi yaptığın tüfekleri
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, insanların kendi yaptığı saraylara, zindanlara ve tellere yine kendisinin karşı koyduğunu söylerken tezat sanatı yapar. Ayrıca insanların kendi yaptığı tüfekleri yine kendisinin kullanmasını önerirken ayrı bir tezat sanatı ortaya koyar. Bu beyitte çok şiddetli bir şekilde toplum ve bireylerin aleyhine çalışan insanlarla tarihsel hesaplaşmaya gidilir.
********************
Her gün arar, sorarsam akrabaları
Kırk yılda bir defa selam gelir bana
Bekir Sıtkı Erdoğan, Bir Yağmur Başladı
Bekir Sıtkı Erdoğan akrabalarını her gün arayıp sorduğu halde kendisine akrabalarından kırk yılda bir selam geldiğini beyan ederek insan ilişkilerini sorgulamakla birlikte tezat sanatının da güzel bir örneğini verir.
********************
Bir kubbe boşluğunda yankılanır ayak seslerim
Soluk soluğa kaçan benim / belki kovalayan benim
Attila İlhan, Tutukluııun Günlüğü
Attila İlhan, kendisinin soluk soluğa birşeylerden kaçtığını ifade ederken belki kendisini kovalayanın yine kendisi olabileceğini vehmederek tezat sanatı yapar.
********************
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan seni seviyorum
Attila İlhan, Bela Çiçeği
Attila İlhan, Aysel’i hem sevdiğini söyleyerek hem de başından kovarak güzel bir tezat sanatı yapıyor.
********************
Bir kubbe boşluğunda yankılanır ayak seslerim
Soluk soluğa kaçan benim / belki kovalayan benim
Attila İlhan, Tutuklunun Günlüğü
Attila İlhan, bir yandan soluk soluğa kaçarken bir yandan kendi kendisini kovalayarak tezat sanatının nirengi noktalarım yakalıyor.
********************
Ben gidip başıma belâlar aramışım
O kalıp Mevlâsını bulmuş
Attila İlhan, Sisler Bulvan
Attila İlhan, kendisinin gidip başına belalar aradığını, ötekinin / ikinci bir kişinin (muhtemelen sevgili) ise kalıp Mevlâsını bulduğunu söylerken tezat sanatım kullanır.
********************
Bir varken bir yok oldu,
İşte dünyamızın işleri
Cahit Külebi, Bütün Şiirleri
Cahit Külebi, dünyadaki varlık ve yokluk kavramım metafizik bir sorun olarak ele alırken tezat sanatının inceliklerinden yararlanır. Varlık ve yokluk kavramı, insanın dünyadaki işlevini paradoksal bir şekilde ortaya koyan / tartışan felsefenin birincil problemlerdendir.
********************
Beşerin zıddına, hayvan soyu insanlaşıyor:
Yiğidin şefkati yok, lâkin itin şefkati var
Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları
Faruk Nafiz, beşerin insanlaşması gerekirken tam onun tersine olarak hayvanların insanlaştığını ve yiğidin şefkatinin olması gerekirken itin şefkatinin olduğunu söylerken sıkı bir tezat sanatı yapar.
********************
Cebinde parası yok ama yoksul değil
İleri görüşleri var okumuşluğu yok
Edip Cansever, Dirlik Düzenlik
Edip Cansever, bir beyit içerisinde iki ayrı tezat sanatı yapar. Şiirde çizilen yoksul tipinin cebinde parası olmadığı halde yoksul olmayan / yani zengin olan bir kişiye ait karşıtlıklar çizilirken aynı kişinin ileri görüşlerinin olduğunu, fakat okur-yazar olmadığını söylerken peşpeşe iki ayrı çok güzel tezat sanatı yapar.
********************
Yangın yangın son buluyor ayrılığın
Yok olmayı var eden arzularla geliyorsun
Feyzi Halıcı, Dinle Neyden
Feyzi Halıcı, “yokluk” ve “varlık” gibi metafizik felsefeyle ilgili kavramları-kullanarak tezat sanatı yapmakla birlikte “yangın” sözcüğünü yineleyerek tekrir sanatının imkanlarından da yararlanır.
********************
Ne tuhaftır Ali Rıza ile
Ahmed’in hikâyesi
Birisi köyde oturur
Birisi şehirde
Ve her sabah
Şehirdeki köye gider
Köydeki şehire
Orhan Veli Kanık, Bütün Şiirleri
Orhan Veli, Ali Rıza ile Ahmed’in öyküsünü anlatırken birisin köyde öbürünün şehirde oturması, her sabah şehirdekinin köye, köydekininse şehre gitmesini anlatırken, anlam bakımından çok güzel bir tezat sanatı yapar.
********************
Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de
Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan Usta!
Cemal Süreya, Sevda Sözleri
Cemal Süreya, keskin zeka ve üslubuyla günümüzde muhteşem eserleriyle dünyayı süsleyen Mimar Sinan’ın ve şaheserlerinin anılmamasının yanında günümüzdeki mühendis ve mimarların “yüksek” nitelendirmesiyle anıldığının altını çizerek enfes bir tezat sanatı yapar.
********************
Sînesi saraylıya tahammül neye gerek
Falda züleyha çıkar bezme perihân gelir
Sefa Kaplan, İnsan Bir Yalnızlıktır
Sefa Kaplan, meclisteki falında çıkan züleyha’yı beklerken perihan’ın gelmesine şaşırıp kalır. Falda züleyha çıkmasına rağmen bezme perihan’ın gelmesi oldukça iyi kurgulanmış bir tezat sanatıdır.
********************
Arzular çatal matal
Masal biriktirir çocuklar
Ve büyükler başka şey
-küçük ve garip-
Vahap Akbaş, Efgan / 30
Vahap Akbaş, “büyük” ve “küçük” kavramlarını çocuklar ve büyüklere teşmil ederek tezat sanatının devamıyla ilgili geleneksel çizgiyi sürdürerek bunu modern şiire taşır.
********************
En yaklaşılmaz, en yakın; en hak ve en yasak
Bilmez çözülmez bilmecemiz can bağışlasak
Mehmet Çınarlı, Zaman Perdesi
Mehmet Çınarlı, bilmecenin çözülmek amacıyla hazırlandığı halde çözülememesini bir tezat sanatı olarak karşımıza çıkarır. Bununla birlikte “en” nicelik zarfını tam dört defa tekrarlayarak tekrir sanatını da kullanır.
********************
Gelen kim söyle değişsin yüzüm
Dost ise asık, düşman ise güleç
Biraz garip belki
Behçet Necâtigil, Bütün Şiirleri I
Behçet Necâtigil, ilk olarak “dost” ve “düşman” sözcükleriyle yaptığı tezatın yanında ikinci olarak da “asık” ve “güleç” kelimeleriyle de tezat sanatı yapar.